Translation of "Türen" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Türen" in a sentence and their turkish translations:

- Öffne die Türen!
- Öffnen Sie die Türen!
- Öffnet die Türen!

Kapıları açın.

- Sind alle Türen verschlossen?
- Sind alle Türen abgeschlossen?
- Sind die Türen alle abgeschlossen?

Tüm kapılar kilitli mi?

- Die Türen sind geschlossen.
- Die Türen sind zu.

Kapılar kapalı.

Öffne die Türen!

Lütfen kapıyı açar mısın?

Die Nummern stehen an den Türen oder neben den Türen.

Sayılar kapılarda veya kapıların yanında.

Geld öffnet alle Türen.

Para bütün kapıları açar.

Alle Türen sind verschlossen.

Bütün kapılar kilitli.

Die Türen sind verschlossen.

Kapılar kilitli.

Die Türen waren geschlossen.

- Kapılar kapatılmıştı.
- Kapılar kapalıydı.

Schließ die Türen zu!

Kapıları kilitle.

Mach diese Türen auf.

Bu kapıları açın.

Tom öffnete die Türen.

Tom kapıları açtı.

Tom verschloss seine Türen.

Tom kapılarını kilitledi.

Tom verschloss alle Türen.

Tom bütün kapıları kilitledi.

Die Türen schließen automatisch.

Kapılar otomatik olarak kilitlenir.

Ich öffnete die Türen.

Kapıları açtım.

Die Türen schließen sich.

Kapılar kapanıyor.

- Schließt alle Türen und Fenster.
- Mach alle Türen und Fenster zu.

Bütün kapıları ve pencereleri kapatın.

Schließt alle Türen und Fenster.

Bütün kapıları ve pencereleri kapa.

Schließt alle Türen und Fenster!

Bütün kapıları ve pencereleri kapat!

Sie wohnt zwei Türen weiter.

O, iki kapı aşağıda yaşar.

Dieses Sitzungszimmer hat drei Türen.

Bu toplantı odasının üç kapısı var.

Unser Sitzungszimmer hat keine Türen.

Bizim toplantı odamızın hiç penceresi yok.

Wir müssen die Türen schließen.

Kapıları kapatmak zorundayız.

Tom zog die Türen zu.

Tom kapıları çekerek kapattı.

Du rennst offene Türen ein.

Sen din değiştirmeyi vaaz ediyorsun.

Fast alle Türen waren geschlossen.

Neredeyse tüm kapılar kapalıydı.

Sie machten die Türen zu.

Onlar kapıları kapattı.

Die Türen sind jetzt auf.

Kapılar açıldı.

Tom machte die Türen zu.

Tom kapıları kapattı.

Die Banken schlossen die Türen.

Bankalar kapılarını kapattı.

Ich machte die Türen zu.

Ben kapılarını kapattım.

Hast du die Türen abgeschlossen?

Kapıları kilitlemiş miydin?

- Bleib hier und halte die Türen geschlossen!
- Bleibt hier und haltet die Türen geschlossen!
- Bleiben Sie hier und halten Sie die Türen geschlossen!

Burada kal ve kapıları kilitli tut.

Diese Türen gab es damals nicht.

Burada bu kapı yoktu.

Vorsicht, die Türen schließen sich jetzt!

Dikkat, kapılar şimdi kapanıyor.

Alle Türen des Hauses waren zu.

Evin tüm kapıları kapandı.

Das geschieht alles hinter verschlossenen Türen.

Onun hepsi kapalı kapılar ardında oluyor.

Wir halten die Türen jetzt verschlossen.

Biz şimdi kapıları kilitli tutuyoruz.

Die Türen waren von außen verschlossen.

Kapılar dışarıdan kilitlendi.

Schwere Zeiten werden schöne Türen öffnen.

Zor zamanlar güzel kapılar açacaktır.

Die Türen gehen um 2.30 Uhr auf.

Kapılar saat 02.30'da açılır.

- Du hättest alle Türen abschließen oder zumindest schließen sollen.
- Du hättest alle Türen abschließen oder wenigstens zumachen sollen.

Bütün kapıları kilitlemeli, en azından kapatmalısın.

Die Wände haben Ohren, die Türen haben Augen.

Duvarların kulakları vardır, kapıların gözleri vardır.

Das Haus hat zwei Türen und viele Fenster.

Evin iki kapısı ve bir sürü penceresi var.

Tom hat an all seinen Türen neue Schlösser angebracht.

Tom bütün kapılarına yeni kilitler taktı.

Tom plant, an allen Türen die Schlösser zu tauschen.

Tom tüm kapılara yeni kilitler koymayı planlıyor.

Niemand weiß, was hinter jenen Türen vor sich geht.

O kapıların ardında neler döndüğünü kimse bilmiyor.

Nachdem ich alle Türen verschlossen hatte, ging ich schlafen.

Tüm kapıları kapattıktan sonra uyumaya gittim.

Nachdem ich alle Türen verriegelt hatte, bin ich schlafen gegangen.

Bütün kapıları kilitledikten sonra uyumaya gittim.

Keiner weiß jemals wirklich, was hinter geschlossenen Türen vor sich geht.

Kapalı kapılar ardında ne olup bittiğini, gerçekten bir kişi bile bilmiyor.

Tom und Maria machten sich durch unterschiedliche Türen auf den Weg.

Tom ve Mary farklı kapılardan ayrıldı.

Tom kontrollierte, ob alle Türen abgeschlossen waren, bevor er schlafen ging.

Tom yatmaya gitmeden önce tüm kapıların kilitli olduğundan emin olmak için kontrol etti.

Der Polizeibeamte sagte, sämtliche Fenster und Türen seien von innen verschlossen gewesen.

Polis dedektifi tüm kapıların ve pencerelerin içeriden kilitli olduğunu söyledi.

Schlug das Meer die Türen ein und füllte den unteren Teil des Hauses.

okyanus kapıları kırıp evin alt kısmını doldururdu.

Ich wusste nicht, dass es möglich wäre, die Türen des Sitzungszimmers zu verschließen.

Toplantı odasının kapısını kilitlemenin mümkün olduğunu bilmiyordum.

- Ich lasse die Türen nicht offenstehen, weil sich bei uns in der Gegend Tiere herumtreiben.
- Ich lasse die Türen nicht offenstehen, weil sich bei uns in der Nähe Tiere herumtreiben.

Kapıları açık bırakmıyorum çünkü benim semtimde hayvanlar var.

Die Türen ließen sich nicht öffnen und ich musste durch den Kofferraum in das Auto hinein.

Kapılar açılmadı bu yüzden arabaya bağajdan girmek zorunda kaldım.

Es vergeht sehr viel Zeit, bis du erkennst, dass du für einige verschlossene Türen dankbar sein solltest!

Bazı kilitli kapılar için minnettar olman gerektiğini fark edinceye kadar çok fazla zaman geçer!

- Jede Tür im Haus ist abgeschlossen.
- Jede Tür im Haus ist geschlossen.
- Alle Türen des Hauses sind geschlossen.

Evdeki her kapı kilitlidir.

Ein Vorteil automatischer Türen ist sicher, dass Menschen ihre ansteckenden Krankheiten nicht durch das Anfassen von Türklinken weiter verbreiten können.

Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır.

Mein Kleiderschrank hat vier Türen und zwei Spiegel. Hergestellt hat ihn eine schwedische Firma. Ihr Name enthält drei Vokale und einen Konsonanten.

Gardırobumun dört kapısı ve iki aynası var. Adı, üç sesli harf ve bir ünsüz içeren bir İsveç şirketi tarafından üretildi.