Examples of using "Oben" in a sentence and their turkish translations:
Hemen yukarıda.
Yukarıya bakın.
Ağaçlardaysa...
Yukarı Bak
Tom yukarı katta.
- Yağ yüzeye çıkar.
- Yağ suyun üstüne çıkar.
Üst kattaydım.
Onlar üst katta çalışıyor.
Ben üst kattayım.
Tom yukarıda bekliyor.
Tom üst katta idi.
Orada dikkatli ol.
Onlar yukarıda ne yapıyor?
Tuvalet üst katta.
O, yukarı gitti.
Benim çalışma odam yukarıda.
O üst katta.
Tom üst kata koştu.
Üst katı kontrol edeceğim.
Tom üst katta ödevini yapıyor.
Yatak odaları üst kattadır.
Ne var orada?
- Orada mısın?
- Yukarıda mısın?
Banyo üst katta.
Tom üst kata geldi.
Beni ışınla.
Ben üst kata koştum.
Tom'u yukarı götür.
Tom üst kata gitti.
Yukarı gidiyorum.
Üst katta hâlâ bazı ışıklar var.
O, yukarıya baktı.
O yukarıya baktı.
Mary yukarıya baktı.
Oraya bak.
Benim odam üst katta.
Tom üst katta değildi.
Mary yukarıda, ödevini yapıyor.
Tom orada sizi bekliyor.
Orada ne yapıyordun?
Orada ne yapıyorsun?
Orada neler oluyor?
Yukarıdan bir kaya düştü.
Tom şu anda Mary ile üst katta.
Yukarıya sıkıca tutturdum.
Burada ne restore ediyorsun?
Tom alt katta bavul hazırlıyor.
Tom üst katta dinleniyor.
Tom ve Mary üst katta uyuyorlar.
Yukarıda verilen örneğe bak.
Tom orada ne yapıyor?
Bana ihtiyacın olursa üst katta olacağım.
Yukarıya sıkıca tutturdum.
Kayalığın bu yüzü boyunca uzanıyor.
Tekrar başa döneceğiz.
O, kutuyu üst kata taşıdı.
"Tom, alt katta mısın?" "Hayır, ben üst kattayım."
O, bu tepenin üstünde yaşar.
O orada seni bekliyor.
Şapkanın üstü kirli idi.
Tom güneş gözlüğünü kafasının üstüne doğru itti.
Neden listenin başındasın?
Yukarıda ne halt ediyordun Mary?
Bir kartal havada yüksekte süzülüyordu.
Üst kata çıkmanı istiyorum.
Herkes yukarı baktı.
Tom ve Mary her ikisi de yukarıya bakar.
Tom sözlükte aradı.
Biz yukarıya doğru baktık.
Ev tepenin üstünde.
Yukarıdan nehir görülebiliyordu.
Tom merdivenlerin tepesinde Mary ile karşılaştı.
Parmaklığın üstünde iki çocuk oturuyor.
Bay Sato bir kayanın tepesinde duruyordu.
Okul tepenin üstünde.
Prenses kulenin tepesinde yaşıyor.
Tom gökyüzüne bakıyor.
Sayfanın üst kısmındaki resme bak.
Bizi dışarıdan ve yukarıdan bölmek
Direğin tepesinde bir bayrak vardı.
Bu kutuyu ona üst kata taşıtacağım.
Kapıyı kapattı ve üst kata çıktı.
Kapıyı kapattı ve yukarı gitti.
Orada, o dağın tepesinde yaşıyor.
Ekranın sağ üst köşesindeki "giriş tuşuna" tıklayın.
Tom kapıyı kapattı ve üst kata çıktı.
Onlar üst kattaki dairede bir parti veriyorlar.
Uzayın hiç "yukarı" veya "aşağı"sı yoktur.
Onu baştan aşağı inceledi.
Tom Mary ile asansörle yukarı çıktı.
Ben üst katı kontrol ettim. O orada değil.
Tom'un adı listenin başındaydı.
Ekranın üst kısmındaki menü çubuğunu görebiliyor musun?
Senin adın listede ilk sırada bulunuyor.
Köy dağlarda yüksekte bulunmaktadır.
Tom'u yukarıdaki yatak odasına taşıdım.
tabi birde girişinin merdivenin en üst basamağında olması
Burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırmazsa
Oy pusulasının en üstünde ne seçilecek.
Tom üst raftaki sözlüğe uzandı.