Examples of using "Ahnte" in a sentence and their turkish translations:
Ne olacağını kimse bilmiyordu.
Tom bir şeyin yanlış olduğunu hissetti.
Tom Mary'nin nereye gittiğini bilmiyordu fakat nereye gidebileceği hakkında iyi bir fikri vardı.
Tom'un Mary ve John'un birbirleriyle flört ettikleri konusunda hiçbir kuşkusu yok.
Tom Mary için mektubu tercüme etmenin zaman kaybı olacağını anladı.
- Onun geldiğini gördüm.
- Onun gelişini gördüm.
Herkes hız limitine uyuyordu, bu yüzden ilerde muhtemelen bir hız tuzağı olduğunu biliyordum.