Examples of using "Zeitverschwendung" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir zaman kaybıdır.
Okul bir zaman kaybıdır.
Bu bir zaman kaybıydı.
Bunu yapmak zaman kaybı olurdu.
O tamamen zaman kaybı.
Okul bir zaman kaybı değildir.
Bu tamamen bir zaman kaybı.
Bu sadece bir zaman israfı olacaktı.
Bu bir zaman kaybı.
O bilgisayar dersi bir zaman kaybıydı.
Beklemek sadece bir zaman kaybıdır.
''Okulda yapabileceğiniz diğer şeylerle karşılaştırınca
O, kesinlikle zaman kaybıdır.
O toplam zaman kaybıydı.
O ders bir zaman kaybıydı.
O tam bir zaman kaybı olurdu.
Sporun zaman kaybı olduğunu iddia ediyorum.
Televizyon izlemeyi zaman kaybı olarak kabul ederim.
Onun zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.
Daha uzun kalmak zaman kaybıdır.
Tom'un söylediği gibi, bu bir zaman kaybıdır.
Böyle bir şeyi yapmaya çalışmak zaman israfıdır.
Bana sorarsan, o tamamen bir zaman kaybıydı.
Uykuluyken ders çalışmak zaman kaybıdır.
Boşa zaman harcamaktan vazgeç.
Korkunç bir vakit kaybı gibi görünüyor.
Daha fazla beklemek zaman kaybı.
Daha fazla beklemek zaman kaybı gibi görünüyor.
Tom toplantının zaman israfı olduğunu düşündü.
Başkalarına yardım etmek asla boşa geçmiş zaman değildir.
Bazıları uyumayı vakit kaybı olarak görüyor.
Tom'un yardım etmesini istemek zaman kaybı olurdu.
Aşk benim için zaman kaybı değildir.
Bunun bir zaman kaybı olduğunu bilmeliydim.
Daha fazla beklemek tam bir zaman kaybıdır.
Tom oy vermenin bir zaman kaybı olduğunu düşündüğünü söylüyor.
O toplantı bir zaman kaybıydı.
Tom, neden bir zaman kaybı olacağını açıklamaya çalıştı.
Sana bunun bir zaman kaybı olduğunu söyledim.
Candy Crush gibi oyunların zaman kaybı olduklarını düşünüyorum.
Tom Mary için mektubu tercüme etmenin zaman kaybı olacağını anladı.
Bazı insanlar Klingon, Interlingua ve Esperanto gibi dilleri öğrenmenin zaman kaybı olduğunu düşünmektedir.
Tom herkesi memnun etmenin zaman kaybı olacağını söylüyor.
O defalarca başarısız oldu ama bunun bir zaman kaybı olduğuna dair içinde bir his yoktu.