Examples of using "Wusste" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'nin ne bildiğini biliyordu.
- Onu hiç kimse bilmiyordu.
- Kimse onu bilmiyordu.
çünkü karımdan bir şey saklıyordum.
Tom'un bilmediği bir şey biliyordum.
Tom çok şey biliyordu.
Tom bir şey bilmiyordu.
Onu bilmiyordu.
Hiç kimse bir şey bilmiyordu.
Tom bile onu biliyordu.
Tom ne biliyordu?
Tom onu biliyordu.
Bu konuda kim biliyordu?
Kimse onu bilmiyordu.
Hiç kimse sebebini bilmiyordu.
Onun hakkında kimse bilmiyordu.
Tom her şeyi biliyordu.
Tom bunun hakkında biliyordu.
Kimse bilmiyordu.
Tom bunu biliyor muydu?
Biliyordum.
Onun yalan söylüyor olduğunu biliyordum.
Bunun arkasında olduğunuzu biliyordum.
Geri geleceğinizi biliyordum.
Onu biliyordum.
Tom bildi.
Tom Mary'nin nerede yaşadığını biliyordu.
Bunu o zaman bilmiyordum.
''Bunu önceden de biliyordum'' diye geçirmiş olabilirsiniz.
Bilmiyordum,
İşte o zaman anladım.
Tom onu nasıl bildi?
Bunu bilmiyordum.
Ben çok fazla biliyordum.
O çok fazla şey biliyordu.
O çok fazla şey biliyordu.
O konuyu sadece Obama biliyordu.
Tom çok fazla şey biliyordu.
Her nasılsa, Tom biliyordu.
Tom bunu bilmiyordu.
Bunu zaten biliyordum.
Tom daha iyi biliyordu.
Onu kim bilmiyordu?
Tom onu bilmiyordu.
Tom onu asla bilmiyordu.
Hiç kimse cevabı bilmiyordu.
Onu zaten biliyordum.
Onu hiç kimse bilmiyordu.
Onu bilmiyordu.
Tom onun hakkında bir şey bilmiyordu.
Leyla çok fazla biliyordu.
Tom onu zaten biliyor muydu?
Tom bunun olacağını biliyordu.
Bildiğimi biliyordun.
Boston'u seveceğini biliyordum.
Onu beğendiğini biliyordum.
Ben bilmeyen tek kişiydim.
Bunun olacağını biliyordum.
Yalan söylediğini biliyordum.
Aç olacağını biliyordum.
O onun yalan söylediğini sezgisel olarak biliyordu.
Bunu zaten biliyordum.
Ben onu zaten biliyordum.
Hiçbirimiz cevabı bilmiyorduk.
Tom belli ki onun hakkında bilmiyordu.
Tom Mary'nin ne hakkında konuştuğunu bilmiyordu.
Planın hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
Partiyi bilmiyordum.
Tom rahatsız olduğumu biliyordu.
Ne olduğunu bilmiyordum.
aklınızdan, ''Ya ya tabii,bunu önceden de biliyordum''
O, cevabı bilmiş olabilir.
O zaman onu bilmiyordum.
Onu o zaman bilmiyordum.
Yanlış olan bir şeyi biliyordu.
Tom onun hakkında kesinlikle bir şey bilmiyordu.
Tom Mary'nin yalan söylediğini biliyordu.
- Onun nerede olduğunu kimse söyleyemedi.
- Kimse onun nerede olduğunu söyleyemedi.
Onların yalan söylediğini biliyordum.
Biri bizim geldiğimizi biliyordu.
Tom Mary'nin ne yapmayı planladığını biliyordu.
Tom'un geri geleceğini biliyordum.
Ne olduğunu biliyordum.
Tom'un ne demek istediğini biliyordum.
Onun kim olduğunu biliyordum.
Tom hatırlamadı.
Onun kim olduğunu hiç kimse bilmiyordu.
Tom'un bildiğini kim söylüyor?
Zaten gerçeği biliyordum.