Translation of "Abhängig" in Turkish

0.048 sec.

Examples of using "Abhängig" in a sentence and their turkish translations:

Wir waren voneinander abhängig.

Biz birbirimize bağlıydık.

Mach es nicht davon abhängig.

Ona bağlı olma.

- Er ist finanziell von seiner Frau abhängig.
- Er ist finanziell abhängig von seiner Frau.

O, mali açıdan karısına bağımlıdır

- Er ist völlig abhängig von seinen Eltern.
- Er ist völlig von seinen Eltern abhängig.

Tamamen ailesine bağımlıdır.

Tom und Mary sind voneinander abhängig.

Tom ve Mary birbirlerine bağlılar.

Diese Organisation ist von freiwilligen Spenden abhängig.

Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.

Tom ist zu sehr von Maria abhängig.

Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.

Er ist völlig von seinen Eltern abhängig.

Tamamen ailesine bağımlıdır.

Mein Bruder ist finanziell von mir abhängig.

Erkek kardeşim para için bana bağımlıdır.

Viele Länder sind von der Landwirtschaft abhängig.

- Çok sayıda ülke tarıma dayalıdır.
- Birçok ülke tarıma bağımlıdır.

Ein Minderjähriger ist abhängig von seinen Eltern.

Ergin olmayan biri ebeveynlerine bağlıdır.

Tom ist völlig abhängig von seinen Eltern.

Tom bütünüyle ailesine muhtaç.

Meine Laune ist total vom Wetter abhängig.

Benim ruh halim tamamen havaya bağlıdır.

Bis dahin sind sie von ihrer Mutter abhängig.

O zamana dek... ...annelerine bağımlılar.

Aber er ist noch von der Mutter abhängig.

Ama hâlâ annesine bağımlı.

Der Junge ist völlig abhängig von seinen Eltern.

Çocuk tamamen ebeveynlerine bağımlıydı.

Sie will nicht von ihren Eltern abhängig sein.

Anne-babasına bağımlı olmak istemiyor.

Hör auf Videospiele zu spielen. Du bist abhängig.

Video oyunu oynamaya son ver. Bağımlı oldun.

Er war nicht mehr von seinen Eltern abhängig.

O artık ebeveynlerine bağlı değil.

Meine Frau und Kinder sind von mir abhängig.

Karım ve çocuklarıma ben bakarım.

Viele große japanische Unternehmen sind vom Export abhängig.

Birçok büyük Japon şirketi ihracata bağlıdır.

Tom ist noch immer von seinen Eltern abhängig.

Tom hâlâ anne ve babasına bağlıdır

- Du darfst dich nicht so sehr von anderen abhängig machen.
- Sie dürfen sich nicht so sehr von anderen abhängig machen.

- Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.
- Başkalarına çok fazla güvenmemelisin.
- Başkalarına çok fazla bel bağlamamalısın.

Du solltest nicht zu sehr von anderen abhängig sein.

Başkalarına çok fazla bağımlı olmamalısın.

Japan ist wegen des Öles von arabischen Ländern abhängig.

Japonya, petrol için Arap ülkelerine bağımlıdır.

Inzwischen glauben wir, dass sie von der Dämmerzone abhängig sind.

Şimdi ise alacakaranlık bölgesine bağlı olduklarını düşünüyoruz.

Der Außenhandel des Landes ist völlig von diesem Hafen abhängig.

Ülkenin dış ticareti tamamen bu limana bağlıdır.

In Bezug auf Öl ist Japan von anderen Ländern abhängig.

Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.

Abhängig von der Sorte können Guaven rund oder oval sein.

Türlere bağlı olarak, guavalar yuvarlak veya oval olabilir.

Bei unseren Vorfahren ist die Frau sehr abhängig von ihrem Partner

Atalarımızda kadın eşine çok bağlıdır

Du solltest nicht zu sehr von der Hilfe anderer Leute abhängig sein.

Sana yardım edecek diğer insanlara çok fazla güvenmemelisin.

Viele Menschen sind vom öffentlichen Nahverkehr abhängig um zur Arbeit zu kommen.

Birçok insan işe gitmek için toplu taşıma araçlarına bağımlı.

Obwohl er schon 38 ist, ist er noch immer von seinen Eltern abhängig.

38 yaşında olması gerçeğine rağmen, o hâlâ ebeveynlerine bağımlı.

- Die Mehrheit der großen japanischen Firmen hängt vom Export ab.
- Die meisten großen japanischen Firmen sind vom Export abhängig.

Birçok büyük Japon şirketleri ihracata bağlıdır.