Examples of using "Ultrasensible" in a sentence and their turkish translations:
Düşük ışıkta çekim yapan kameralarsa...
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bir anne kutup ayısı ile iki yavrusunu tespit ediyor.