Examples of using "Travaillaient" in a sentence and their turkish translations:
Onlar arılar gibi çalıştılar.
Çocuklar çok çalıştı.
Harika ekip çalışanları olabilirlerdi.
Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine
Bu adamların çoğu bana çalışır.
evin içinde çalışıp, daha az yorucu iş yapmalarına izin veriliyordu
19. yüzyılda Batılılar haftada 60 saatten fazla çalışıyordu.
Tom ve Mary çocukken bir kömür madeninde çalıştı.
Polis olay yerine yakın çalışan birçok kişiyi sorguladı.
Onlar güneşin doğduğu zamandan güneş batıncaya kadar her gün çalıştılar.