Examples of using "Séance" in a sentence and their turkish translations:
Onu hemen yapmak zorunda mıyım?
Derhal ev ödevini yap.
- Beden dersinde sakatlandım.
- Beden eğitimi dersinde sakatlandım.
Sadece sabah yüzmemden geri döndüm.
Bu son kemoterapi turu gerçekten onun enerjisini çökertti.
Gösteri o kadar sıkıcıydı ki Ann ve ben uykuya daldık.
Lütfen bana yedi gösterisi için bir bilet verin.
Egzersiz yaptıktan sonra iyi hissediyorum.
O, onun hemen gitmesini istiyor.