Examples of using "Répondit" in a sentence and their turkish translations:
Sonunda Oedipus cevapladı.
"Unuttum." diye yanıtladı.
Tom cevap vermedi.
O, gözyaşları içinde yanıtladı.
O, mektubuma hemen cevap verdi.
O yanlış cevap verdi.
O ebeveynlerine cevap verdi.
Mary kararlı bir biçimde "Evet" diye yanıtladı.
Hiç kimse telefonu yanıtlamadı.
Cevap olarak tek bir kelime etmedi.
Hiç kimse sorumu cevaplamadı.
O, sorumu kolayca yanıtladı.
İyi yüzebileceğini cevapladı.
O bilmediğini cevapladı.
Kimse cevaplamadı.
Sekreter beni ilgisizce yanıtladı.
"Çok kibarsın" diye Willie yanıtladı.
Birisi cevap verdi.
O benim soruya yanıt vermedi.
Kırbaçlandıktan sonra mahkum cevap verdi.
O, cevap vermedi.
Susan "bu yeni bir şapkadan daha ucuz."diye cevapladı.
Başını salladı ve hiçbir şey söylemedi.
Yabancı uzun, anlamsız bir cümle ile cevap verdi.
Kapıyı çaldım fakat kimse cevap vermedi.
O, bütün soruları on dakika içinde cevapladı.
Tom hemen Mary'nin mektubunu yanıtladı.
Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.
Kimse kapıya bakmadı.
- Hiç kimse soruma cevap vermedi.
- Hiç kimse sorumu cevaplamadı.
Tom öğretmenin sorularını yanıtladı.
O başını öne eğerek cevap verdi.
O bilmediğini cevapladı.
O, mektubuma cevap vermedi.
Tom hemen cevap vermedi.
"Görünüşe bakılırsa kırsal kesimi iyi biliyorsun." Tom gülümseyerek "sanırım öyle" diye cevap verdi.
Telefonu açıkça çalmasına rağmen, Tom onu masada bıraktı ve ona cevap vermedi.
Onu aradım ama bir kız telefona cevap verdi.
O cevap vermedi.
O, ona niçin ağladığını sordu fakat o cevap vermedi.
"Çok acelem var... açıklayamayacağım nedenlerden dolayı." cevapladı Dima kadını. 'Lütfen, bu kostümü denememe izin verin."