Examples of using "Pois" in a sentence and their turkish translations:
burada da fasulyeler nohutlar vardı
leblebi tozlarını o kokulu silgileri bir hatırlayın
Fıstık, baklagil veya fasulye ailesinin parçasıdır.
bizi fasulyeden sayarlardı bazen de nohut derlerdi
Humusta olduğu kadar salatada da garbanzo fasulyeleri vardı.
Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
buğday ve nohut aşı gibi şeyler yapıp dağıttığını biliyoruz