Examples of using "Haricots" in a sentence and their turkish translations:
Fasulyeden nefret ediyorum.
O, fasulyeyi seviyor.
Adam fasulye yiyor.
Kim fasulye sever?
Fasulye yüksek miktarda demir içerir.
- Kuru fasulyenin kilosu kaça?
- Kuru fasulyenin kilosu kaç para?
Fasulye pişirmek için favori tarzın nedir?
Yeşil fasulyeyi çiğ yemek mümkündür.
Bizim kaz pişiriliyor.
burada da fasulyeler vardı ama olsun
burada da fasulyeler nohutlar vardı
Bol soğanlı ve pul biberli bir piyaz yapmışlardı.
- Zurnanın zırt dediği yerdeyim.
- Sabrın sonundayım.
- Sabrın sınırındayım.
bizi fasulyeden sayarlardı bazen de nohut derlerdi
Tom genellikle fasulye, pirinç patates ya da makarna yer.
Çok fazla fasulye yedim ve şimdi popom ötmeyi durduramıyor.
Yeni konserve açacağım eskisinden daha sağlam, böylece umarım bezelyelerime kavuşmak artık 2 dakikamı almayacak.