Translation of "Pare" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Pare" in a sentence and their turkish translations:

Le trafic était très important. Les voitures étaient à la file pare-chocs contre pare-chocs.

Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti.

- Le pare-brise d'une voiture fut brisé.
- Le pare-brise d'une voiture a été mis en pièces.

Bir arabanın ön camı parçalara ayrıldı.

Un pare-feu garantit votre sécurité sur Internet.

Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

Je ne vois rien. Le pare-brise est très sale.

Bir şey göremiyorum. Ön cam çok kirli.

Il faut que je configure un pare-feu sur ce serveur.

Uygun bir güvenlik duvarı sistemiyle bu sunucuyu yapılandırmam gerekiyor.

Il y avait des impacts de balles sur le pare-brise.

Ön camda kurşun delikleri vardı.

Tom portait un gilet pare-balles donc la balle ne l'a pas tué.

Tom kurşungeçirmez bir yelek giymişti bu yüzden kurşun onu öldürmedi.

La voiture de Tom est facilement reconnaissable puisqu'il y a une grosse bosse dans le pare-chocs avant.

Tom'un arabası tamponunda büyük bir göçük olduğu için kolaylıkla tanınabilir.