Examples of using "Noix" in a sentence and their turkish translations:
Cevizi severim.
Bir hindistan cevizi kabuklu bir yemiş değildir.
Mary fındık sever.
Evet, bakın fıstıklarla dolu bir sincap zulası.
O, fındık kırdı.
Bu bir Hindistan cevizi.
Tom'un sert kabuklu yemişlere alerjisi vardır.
Onlar hindistan cevizi yemek istiyor.
Onun cepleri cevizlerle şişkindi.
Küçük fıstık parçalarını görüyor musunuz?
Bu ayı, bol miktarda fıstık ve meyve tüketiyor olmalı
Sincap cevizi gibi bir şeyler falan da olur.
Hayatımda hiç böyle bir çetin ceviz görmedim.
Hindistan cevizi yemek istiyorum.
Hindistan cevizi yemek istiyor.
Hindistan cevizi yemek istiyoruz.
Mary hindistan cevizi yemek istiyor.
Hindistan cevizi yemek istiyorlar.
O cevizi dişleriyle kırdı.
- Biraz muskata ihtiyacım var.
- Bana biraz muskat lazım.
Hindistan cevizi yemek istersin, değil mi?
Mary fındık sever.
Badem değil kaju fıstığı istiyorum.
Biz ağaçtan fındıkları salladık.
Bazen zulalarını... ...bir ağacın dibine saklarlar.
Sert kabuklu meyveler içerebilir.
Bir balyoz ile ceviz kırma.
Hindistan cevizi yemek istersiniz, değil mi?
ama sonuç sadece hindistan cevizi.
İçki hindistan cevizi kabuklarında servis edildi.
- Salata; zeytinyağı, kruton ve fındık olmadan tamamlanmamıştır.
- Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir.
Ahtapotlar, portatif sığınakları olarak hindistan cevizi kabuklarını kullanır.
Sincaplar böcekler ve mantarların yanı sıra tohumlar ve fındıklar da yer.
Keçi sütü, badem sütü, hindistan cevizi sütü, soya sütü, kenevir sütü ve pirinç sütü gibi inek sütü için birçok alternatifler vardır.