Examples of using "Minuit" in a sentence and their turkish translations:
Gece 12'de orada buluşalım.
Gece yarısından sonraydı.
Vakit gece yarısı.
Bu, gece yarısından sonra.
Zaten gece yarısı.
Şu anda tam olarak gece yarısı.
Biz gece yarısı kapatıyoruz.
Gece yarısında uyandım.
Gece yarısına kadar çalışmak zorundayım.
Gece yarısına kadar dans ettik.
üç saniye içinde gece yarısı çalacak.
O, gece yarısı vardı.
Burada neredeyse gece yarısı.
Olay gece yarısı gerçekleşti.
Asla gece yarısından önce yatağa gitmeyiz.
Gece yarısı geldiğinde herkes soğuktan nasibini alıyor.
Konuşma gece yarısı sonrasına kadar devam etti.
Ben gece yarısından sonra uyumaya gitmekten nefret ediyorum.
- Gece yarısından önce uyumam gerekiyor.
- Gece yarısından önce uyumalıyım.
O, gece yarısında şampanya içecek.
Parti gece yarısı bitti.
Geceyarısına kadar eve dönmek zorundayım.
Gece yarısı, burnuyla ziyafet bulmak için mükemmel.
Akşam altıdan gece yarısına kadar çalıştım.
Tom gece yarısından sonra eve geldi.
Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.
Akşam yemeği saat 9 ila 12 arasında servis edilir.
Biz gece yarısı şampanya içmeyi planlıyoruz.
Gece yarısına doğru uyudum.
Bu anlaşma gece yarısı yürürlüğe girer.
Tom gece yarısına kadar eve gelmedi.
Tom dün gece gece yarısına kadar dışardaydı.
Babam nadiren gece yarısından önce eve döner.
Gece yarısına kadar eve gitmeni istiyorum.
Dün gece saat on ikide yatmaya gittim.
Gece yarısına kadar eve dönmedi.
Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.
En geç gece yarısı evde olacağım.
Neredeyse her zaman gece yarısından önce yatarım.
O kadar sıcak bir geceydi ki gece yarısına dek uyuyamadım.
Saat dokuzdan gece yarısına kadar müzik eğlencesi var.
Gece yarısından önce bir saatlik uyku gece yarısından sonra iki saatlik uykuya değer.
Gece yarısı niçin senin evine gitmek zorundayım anlamıyorum.
Külkedisi gece yarısı sesini duyunca, hemen ayrıldı.
Neden gece yarısı senin evine gitmem gerektiğini anlamıyorum.
11:45 trenine yetişmek istiyorum.