Examples of using "Là…" in a sentence and their turkish translations:
İşte dostum. İşte böyle.
Orada mısın?
Orada kal.
Burada kal!
Orada mısın?
Orada kal.
Onu oraya bırak.
Onu oraya koy.
Tam orada kal.
İşte bu.
Onlar oradalar.
Oradan çık.
Onu oraya koy.
Oraya bak.
Şunu beğendim.
Kim oradaydı?
Onları yiyecekler.
Hemen yukarıda.
Bu tarafa gidiyoruz.
Bakın, işte.
orada bile
Bu şansı değerlendirelim.
O orada.
Orada kalın.
Orada durun.
Orada yüzelim.
Onu yaptım.
Onlar neredeyse burada.
- O gece kim oradaydı?
- O gece kim vardı?
- Çünkü bu orada.
- Orada olduğu için.
Beni oraya gönder.
- Önce buradaydım.
- Önce ben geldim.
Burada bekle.
Sen her zaman orada olacaksın.
Burada hava çok soğuk.
Burada kal!
Onu daha çok seviyorum.
Çekil oradan.
Ben bunları istiyorum.
Burada şüphe altında mıyım?
Tom şunu seviyor.
Hepimiz burada mıyız?
O dün oradaydı.
Neredeyse burada mısın?
Araban orada.
Tom'u orada tutun.
Onları alacağım.
Burada kim var bak.
Orada dur.
Hepsi oradaydı.
Niye oradasın?
- Kazık gibi durma.
- Orada öyle durma.
Orada mı doğdun?
Şu adama dikkat et.
- Niçin onları giyiyorsun?
- Niçin onları giyiyorsunuz?
İşte burada.
Hadi aralarına girelim.
Bakın, burada.
GG: Tam orada -
Yukarı çıkıyoruz
Ve sonra, güm!
Ve işte!
İşte orada.
- Kim var orada?
- Kim var?
O orada oturuyordu.
Burada sonbahar mevsimi var.
Bunu burada bırak.
Ben oradayım.
Merhaba oradaki!
Tom orada olacak.
Orada dur.
Otur orada.
Orada olacak mısın?
Orada yüzelim.
Tom içerde mi?
Onun hepsi orada.
Şimdi bana yardım et.
Birisi buradaydı.
Kim oraya gider?
Sen orada kal.
O ne?
Bunu oraya at.
"Oraya çevirin." "Nereye?"
Orada mısın?
Ben orada yemek yemek isterim.
İşte o.
Sami oradaydı.