Translation of "L'exemple" in Turkish

- Je dois montrer l'exemple.
- Je dois donner l'exemple.

- Bir örnek oluşturmam gerekiyor.
- Bir örnek oluşturmak zorundayım.

C'est l'exemple parfait.

Bu, harika bir örnek.

- Suivez l'exemple de votre sœur.
- Suis l'exemple de ta sœur.

Kardeşinin izinden git.

Prenez l'exemple des maths.

Matematik örneğini düşünün.

- Tu devrais suivre l'exemple de Tom.
- Vous devriez suivre l'exemple de Tom.

Tom'un örneğini takip etmelisin.

Lance Armstrong est l'exemple parfait.

Lance Armstrong harika bir örnek.

L'exemple typique de mémoire explicite

Örtük belleğin klasik örneği

Je pense que l'exemple d'un véhicule autonome

Ve bence sürücüsüz otomobil örneği

Les terres plates donnent à nouveau l'exemple suivant

düz dünya'cılar yine şu örneği veriyorlar

Pourquoi ne suivez-vous pas l'exemple de Tom ?

Tom'un örneğini niçin takip etmiyorsunuz?

Ils ont tué Tom pour montrer l'exemple aux autres prisonniers.

Diğer mahkumlara örnek olması için Tom'u öldürdüler.

La Turquie n'est pas là où nous devons prendre l'exemple de l'Italie. Nous faisons de même ce que fait l'Italie

Bizim Türkiye olarak örnek almamız gereken yer İtalya değil. Biz İtalya ne yapıyorsa aynısını yapıyoruz