Translation of "Jungle" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Jungle" in a sentence and their turkish translations:

La jungle débouche sur cette immense étendue.

Bakın, orman bizi bu büyük açıklığa getirdi.

Nous ne sommes pas dans la jungle.

Biz ormanda değiliz.

Et dans la jungle, c'est une grosse perte.

Ve bu, ormanda büyük bir kayıp.

Survivre dans la jungle, ce n'est pas facile.

Ormanda hayatta kalmak kolay değil.

Le lion est le roi de la jungle.

Aslan ormanın kralıdır.

Traverser la jungle sans machette, ce n'est pas marrant.

Ormanda pala olmadan ilerlemek eğlenceli değil.

Qui sait quels défis la jungle nous réserve demain ?

Yarın ormanın bize sunacağı maceraları kim bilir?

Mais l'humidité de la jungle rend ces rochers glissants.

Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.

Avant d'être relâché dans la jungle. Quant à Gubbi...

ve ormana bırakılıyor. Gubbi'ye gelince...

De lourds grondements résonnent dans la jungle de Bornéo.

Borneo yağmur ormanları tok gürlemelerle yankılanıyor.

Dans la jungle, la vie n'est jamais un gâchis.

Yağmur ormanlarında hayat asla boşa harcanmaz.

Nous nous taillâmes un chemin à travers la jungle.

Ormanda balta ile yolumuzu açtık.

Dans un village isolé en plein cœur de la jungle.

bulunan bir köye götürmek.

Nous pouvons révéler la jungle sous un jour entièrement nouveau.

...yağmur ormanlarını yepyeni bir gözle görebiliyoruz.

Il contracta la malaria, tandis qu'il vivait dans la jungle.

Ormanda yaşarken sıtmaya yakalanmış.

Une sonde qui n'épargne aucune larve. La nuit, la jungle grouille.

Hiçbir kurtçuk bu sondadan kaçamaz. Yağmur ormanını geceleyin böcekler basar.

Il a écrit un livre sur ses aventures dans la jungle.

O, orman maceraları hakkında bir kitap yazdı.

Les tigres vivent dans la jungle, les lions dans la savane.

Kaplanlar cangılda, aslanlar savanada yaşar.

On a sauvé des gens dans la jungle, le désert, la montagne.

İnsanlar ormanlardan, çöllerden ve dağlardan kurtarıldılar.

La nuit, des bêtes fantastiques s'animent sous la canopée de la jungle.

Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.

Les activistes ont été aperçu dans un coin lointain de la jungle brésilienne.

- Aktivistler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
- Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.

Dans la jungle, j'ai appris que les petites bêtes sont parfois les plus dangereuses.

Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.

Ce n'est pas le seul animal de la jungle à voir les choses différemment.

Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.

Quel est le meilleur moyen de ne pas attirer l'attention des jaguars de la jungle ?

Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?

Mais la chaleur des nuits de la jungle lui permet de rester actif le soir venu.

Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.

C'est une bonne idée de s'abriter dans cette grotte. La jungle est encore plus vivante la nuit.

Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.

S'il y a bien un endroit où on a besoin d'être en forme, c'est dans la jungle.

Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.

Mais difficile de rester en contact dans le brouhaha nocturne de la jungle. La solution des dermoptères vient d'être découverte.

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.

C'est alors que le grand singe du coin décide de montrer à ses intrus la porte de la jungle, et la poursuite commença.

Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.