Examples of using "Joues" in a sentence and their turkish translations:
Yanakları kızardı.
Büyük oynuyorsun.
Yanakları kızardı.
Onun yanakları kırmızıydı.
Futbol oynar mısın?
- Sen bir tubist misin?
- Sen tuba mı çalıyorsun?
Gözyaşları yanaklarından aşağı aktı.
Yanakları kıpkırmızıydı.
- Benimle dalga mı geçiyorsun?
- Sen benimle dalga mı geçiyorsun?
İyi tenis oynar mısın?
Göz yaşları onun yanaklarından aşağı yuvarlandı.
Harika bir oyun oynuyorsun.
Neden beyzbol oynuyorsun?
Beyzbol oynar mısın?
İki damla gözyaşı onun yanaklarından aşağıya düştü.
- İki yanağına tokat attım.
- İki yanağıma tokat yedim.
Gözyaşları Alice'in yanaklarından aşağı aktı.
Futbol ya da ragbi oynar mısın?
Yanaklarınızda ne kadar zamandır şişlik var?
Sevinç gözyaşları onların yanaklarından aktı.
Onun yanakları buz gibi soğuktu.
Hangi ensturmanları çalıyorsun?
- Neyle oynuyorsun?
- Ne ile oynuyorsun?
Mutluluk gözyaşları onun yanaklarından aşağıya doğru aktı.
Golf oynar mısın?
Sen amiranesin.
Bovling oynar mısın?
Herhangi bir müzik aleti çalıyor musun?
Hâlâ bason çalıyor musun?
Ne kadar zamandır bateri çalıyorsun?
Tenis oynar mısın?
Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu.
Bir müzik aleti çalarsın, değil mi?
Bir grupta çalıyor musun?
Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.
Hala golf oynuyor musun?
Hâlâ piyano çalıyor musun?
Benim için gitar çalmanı istiyorum.
Ateşin sıcaklığı ile yanakları kızarmıştı.
Onun yanaklarından dökülen gözyaşları vardı.
Trombon çalar mısın?
Bir müzik aleti çalar mısın?
Bir kask giymeden motosiklete binmekte ısrar edersen, ateşle oynuyorsun.
Tenis oynamaz mısın?
O, yanaklarından aşağıya doğru akan gözyaşlarıyla mektubu okudu.
Hâlâ golf oynuyor musun?
Ne tür bir oyun oynuyorsun?
Çok iyi gitar çalıyorsun.
Ne sıklıkla hokey oynarsın?
Bu arada, keman çalar mısın?
Hâlâ gitar çalıyor musun?
Neden benim için bir şey çalmıyorsun?
- Teniste iyi misin?
- İyi tenis oynar mısın?
Neden artık banjo çalmıyorsun?