Translation of "Inviter" in Turkish

- Vous pouvez inviter d'autres personnes.
- Tu peux inviter d'autres personnes.

Başka insanları davet edebilirsin.

Tom aurait dû inviter Mary.

Tom, Mary'yi davet etmeliydi.

Vous pouvez inviter qui vous voulez.

İstediğin herhangi bir kişiyi davet edebilirsin.

Nous allons inviter Jeanne et Hélène.

Jane ve Ellen'ı davet edeceğiz.

Tu peux inviter qui tu veux.

İstediğini davet edebilirsin.

Tu n'aurais pas dû inviter Tom.

Tom'u davet etmemeliydin.

On va inviter Tom et Mary.

Tom ve Mary'yi davet edeceğiz.

Vas-tu inviter Tom à la soirée ?

Tom'u partiye davet edecek misin?

Tu devrais inviter Mary à sortir avec toi.

Mary'ye çıkma teklif etmelisin.

Tu peux inviter n'importe quelle personne que tu aimes.

İstediğiniz herhangi bir kişiyi davet edebilirsiniz.

Je ne me fais jamais inviter à des fêtes.

Asla partilere davet edilmem.

Il ne se fait jamais inviter à des fêtes.

O asla partilere davet edilmez.

Ne vas-tu pas inviter Tom à ta fête ?

Tom'u partine davet etmeyecek misin?

Je n'aurais pas dû inviter Tom à ma fête.

Tom'u partime davet etmemem gerekirdi.

Nous espérons inviter Peter au Japon dans un futur proche.

Yakın zamanda Peter'ı Japonya'ya davet etmeyi istiyoruz.

Je n'arrive pas à décider qui inviter à ma fête.

Partime kimleri davet edeceğime karar veremiyorum.

Il pense inviter beaucoup de gens à la cérémonie de clôture.

Kapanış törenine birçok konuk davet etmeyi planlıyor.

Je ne peux pas inviter tous mes amis en même temps.

Bütün arkadaşlarımı hep birden davet edemem.

Nous allons inviter Tom et Mary à notre fête de Halloween.

Tom ve Mary'yi cadılar bayramı partimize davet edeceğiz.

Tom aurait dû inviter Marie, mais il ne l'a pas fait.

Tom Mary'yi davet etmeliydi fakat etmedi.

- J'ai dressé une liste des gens que je voulais inviter à ma fête.
- Je dressai une liste des gens que je voulais inviter à ma fête.

Partime davet etmek istediğim insanların bir listesini yaptım.

J'ai une bonne raison de ne pas inviter d'experts dans mon émission :

Konuşmalarımda uzmanların olmasına izin vermememin iyi bir nedeni var.

Voici une liste de personnes que je veux inviter à notre mariage.

İşte düğünümüze davet etmek istediklerimin listesi.

J'ai dû payer la note ! La prochaine fois, je me fais inviter.

Faturayı ödemek zorunda kaldım! Bir dahaki sefere, onlar beni davet etmek zorunda kalacaklar.

Je pense toujours que nous aurions dû inviter Tom à venir avec nous.

Sanırım bizimle gitmesi için Tom'u davet etmeliydik.