Examples of using "Habile" in a sentence and their turkish translations:
O, bir yetenek insanı.
- O çok akıllı bir yalancıdır.
- O çok zeki bir yalancıdır.
Gerçekten zeki bir çocuktur.
Tom kurnaz bir iş adamı.
- O yetenekli bir demirciydi.
- O yetenekli bir nalbanttı.
Raporları, Ney'i aktif, cesur ve yetenekli bir taktikçi olarak tanımladı.
O video oyunlarında yetenekli birisi.
Çok atletik değilim.
Çok zekisin.
Bir nevi düşüyor gibiydi, tam bir usta, ortamına tamamen alışık.
Şu çocuk çok zekidir.