Examples of using "Doué" in a sentence and their turkish translations:
Sen gerçekten yeteneklisin.
Tom gerçekten yetenekli.
Belli ki eskiden baya iyiymişim gerçi.
Tom yetenekli bir sanatçı.
Billy sporlarda iyidir.
Tom yetenekli bir ressamdır.
Tom resim çizmede mükemmeldir.
O çok kabiliyetli ve yetenekliydi.
Tom çok yetenekli bir müzisyen.
John satrançta iyidir.
Tom yemek pişirmede iyi değildir.
Tom neyde iyidir?
Çok yetenekli bir sanatçısın.
Hayvanlarla gerçekten iyiyim.
O bir avukat olarak iyi değil.
Tom halka hitap etmede iyidir.
Erkek kardeşi çok yetenekli bir doktor.
O, fotoğraf çekmede iyidir.
Tom saatleri düzeltmekte iyidir.
Keman çalmada çok iyidir.
O, isimleri hatırlamada iyi değildir.
İnsan, konuşan tek hayvandır.
Tom satrançta oldukça iyi.
O, olağanüstü yetenekli piyanist olarak kabul edilirdi.
O, bir çocukken müzikte sivrildi.
Fıkra anlatmada iyi değilim.
Tom çok üstün yetenekli.
O, iyi İngilizce konuşur.
Yetenekli bir tamirci makul ücretler kazanır.
- Tom kağıt uçaklar yapmada iyidir.
- Tom kağıt uçak yapmakta iyidir.
Ancak, İngilizce konuşmada iyi değilim.
Şimdiye dek, müzik öğrenmek çok kolay gelebilir,
O, zeki olmasa da çalışkan bir işçidir.
Doğaçlama konuşmada iyi değilim.
O, unutmaya eğilimlidir.
Mantıklı düşünmek konusunda iyi değilim.
Senin dilini pek iyi konuşamıyorum.
O video oyunlarında yetenekli birisi.
Dan'in bir üniversite diploması vardı ve çeviride iyiydi.
Pizza yapmada becerikli değilim ama Tom beceriklidir.
Tom matematikte herkesin arkasındadır.
Sporda iyi değilim.
Tom hikaye anlatmada iyidir.
Sen bunda harikasın.
Çubukla Japon yemeği yemekte iyi değilim.
Ben pazarlık etmekte iyi değilim.
Çok yetenekli!
Tom duygularını saklamada iyi değildir.
Tom insanlara kendisi için bir şeyler yaptırmada iyidir.
Babam iyi yemek yapar, annemse iyi yer.
Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin.
Hayır, sadece düşündüm ki madem abaküs kullanabiliyorsun, kafandan hesap yapmada iyi olabilirsin.