Examples of using "Grouille" in a sentence and their turkish translations:
O örümceklerle dolu.
Benim yatak odam örümceklerle dolu.
Bu oda örümceklerle dolu.
Plaj insanlarla dolu.
Orman yaşamla iç içedir.
ve zehirli çöl yaratıklarıyla dolu.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
Su tankı sivrisinek larvalarıyla dolu.
Hiçbir kurtçuk bu sondadan kaçamaz. Yağmur ormanını geceleyin böcekler basar.
Acele et!
Acele edin, kızlar.