Translation of "Créatures" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Créatures" in a sentence and their turkish translations:

Ces minuscules créatures.

bu küçücük yaratıklar.

Peuplé de créatures bizarres,

Öyle bir dünya ki, tuhaf yaratıklar...

Surtout aux créatures sauvages.

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

Nous sommes des créatures d'histoires.

Biz hikâyelerin yaratıklarıyız.

Les créatures nocturnes doivent s'abriter.

Gececi yaratıkların güvenli yuvalarına dönme vakti.

Elfes, fées et créatures similaires

Cinler, periler ve benzeri yaratıklar

On trouvera toutes sortes de créatures.

Burada yaşayan her canlı olacak.

Regardez ces créatures magnifiques et fascinantes !

Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.

Abrite des créatures nocturnes très bizarres.

...gerçekten de çok tuhaf gece yaratıklarının yaşam alanı.

Une variété remarquable de créatures minuscules.

Minik yaratıklardan oluşan göz alıcı bir yelpaze.

Et qui grouille de créatures venimeuses.

ve zehirli çöl yaratıklarıyla dolu.

Presque toutes les créatures du monde

dünyadaki hemen hemen her canlı

Créatures très étranges que les fourmis

çok garip yaratık bu karıncalar

Les dragons sont des créatures imaginaires.

Ejderhalar hayali yaratıklardır.

Les dragons sont des créatures puissantes.

Ejderhalar güçlü yaratıklardır.

Les lions sont de magnifiques créatures.

Aslanlar muhteşem yaratıklardır.

Cette créatures est redoutée depuis des siècles.

Bu yaratık yüzyıllardır korku salmıştır.

Et ce sont aussi de vieilles créatures

ve bir o kadar da eski canlılardır

Les êtres humains sont des créatures sociales.

İnsanlar sosyal yaratıklardır.

Notre compréhension de créatures emblématiques de la Terre

Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz

Des billions de créatures sur toute la planète.

Tüm gezegen çapında trilyonlarca yaratık yapar bunu.

Les chauves-souris sont de très vieilles créatures

yarasalar çok eski canlılardır

Ces créatures sont une créature évoluée au début

erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar

Le virus dans d'autres créatures restreint depuis l'espace

diğer canlılardaki virüs kısıtla alandan kaynaklı

Les tortues de mer sont de magnifiques créatures.

Deniz kaplumbağaları muhteşem yaratıklardır.

Les serpents sont des créatures à sang froid.

Yılanlar soğukkanlı yaratıklardır.

Et à trouver l'une des créatures que l'on cherchait.

ve aradığımız yaratıklardan birini bulmamı sağladı.

On a trouvé deux des créatures que l'on cherchait.

ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

La plupart de ces créatures sont petites et agiles.

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

C'est là que de nombreuses petites créatures osent émerger.

Pek çok ufak yaratık en güvenli buldukları bu zamanda ortaya çıkar.

Des tentacules qui attrapent les créatures minuscules qui s'approchent.

Yanlarından süzülen ufak yaratıkları yakalamaya yarayan, sokucu dokunaçlar.

On doit capturer le plus de créatures venimeuses possible.

Olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

Les créatures se cachent là où il fait plus frais.

Bu yüzden böcekler daha serin bir yerde saklanıyor olacaklar.

Ces lacs peuvent abriter de nombreuses créatures. Donc, soyons prudents.

Bunlar bir sürü yaratığa ev sahipliği yapabilirler. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

Si vous pensez pouvoir attraper des créatures d'ici, choisissez "réessayer".

Birkaç yaratık daha yakalayabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

Qui entraînent des changements cruciaux pour beaucoup de créatures marines.

Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.

Ils ne sont en aucun cas des créatures industrieuses Résultats

yinede etmiyorlar çalışkan yaratıklar sonuçta

La plupart des créatures marines sont affectées par la pollution.

Denizdeki varlıkların çoğu kirlilikten etkilendi.

Une oasis, ça veut dire de l'eau, et donc des créatures.

Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.

Notre compréhension de certaines créatures emblématiques est en train d'être bouleversée.

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

Les nouvelles technologies nous permettent de révéler des créatures rarement vues...

...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...

Ici, il y a des créatures que l'on associe au jour.

Burada, gündüzle özdeşleştirdiğimiz yaratıklar var.

Plus vite on trouvera ces créatures, plus vite on pourra remplacer l'antivenin.

Bu yaratıkları ne kadar çabuk bulursak hayat kurtarıcı panzehri o kadar çabuk şekilde yerine koyabiliriz.

Les êtres humains sont les seules créatures vivantes qui emploient le feu.

İnsanlar ateş kullanan yaşayan tek yaratıklardır.

Ou bien on va dans le tunnel d'eau. Qui dit eau, dit créatures.

Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.

Grâce à vos bons choix, j'ai trouvé deux des créatures que l'on cherchait.

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

Plus il fait froid, plus les créatures qui visitent nos villes sont étranges.

Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.

Les orques font partie des créatures les plus intelligentes et sociales de l'océan.

Katil balinalar, okyanuslardaki en zeki ve sosyal yaratıklar arasındadır.

Si vous voulez recommencer la mission et chasser d'autres créatures, choisissez "revisionner l'épisode".

Ama bu göreve baştan başlayıp daha fazla avlanmak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

Il n'y a pas de créatures que les fourmis ne peuvent pas tuer

karıncaların öldüremeyeceği hiçbir canlı yok

On doit remplacer l'antivenin, donc on doit capturer le plus de créatures venimeuses possible.

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

Comme si on nous disait que les chauves-souris sont de très mauvaises créatures

sanki öyle bir anlattık ki sanki yarasalar çok kötü yaratıklarmış gibi

Et la principale source de nourriture pour une infinité de créatures marines. Du menu fretin

Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...

Depuis des millions d'années, la lune et les marées influencent la vie des créatures marines.

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

Vous avez fait de bons choix aujourd'hui. On a trouvé l'une des créatures que l'on cherchait.

Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,

Les caméras de pointe bouleversent notre compréhension de certaines des créatures les plus emblématiques du monde,

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Explorer la mine abandonnée était une bonne idée. On a trouvé l'une des créatures que l'on cherchait,

Yer altı mağarasına girmek iyi bir karardı. Aradığımız yaratıklardan birini de bulduk

Vous avez fait de bons choix et m'avez aidé à trouver les trois créatures que l'on cherchait.

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız üç yaratığı da bulmamızı sağladınız.

Vous avez fait de bons choix, et m'avez aidé à trouver deux des créatures que l'on cherchait.

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

Il n'y a pas que les coraux qui brillent. Toutes sortes de créatures des récifs sont fluorescentes.

Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.

Et toutes les créatures de la planète doivent trouver un moyen d'y survivre. DU CRÉPUSCULE À L'AURORE

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA