Examples of using "Grenouille" in a sentence and their turkish translations:
Yediğim kurbağa yumurtaları...
Zehirli sarı kurbağa.
Şuna bakın. Baksanıza. Bunlar kurbağa yumurtaları.
Sudan bir kurbağa çıktı.
Yılan bir kurbağayı yuttu.
Prens bir kurbağaya dönüştü.
Sadece tek kurbağa bacağı sipariş edemezsin.
...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.
Kim yatağıma bir kurbağa koydu?
- İç organlarını incelemek için bir kurbağayı parçaladık.
- İç organlarını incelemek için bir kurbağayı kesip parçalara ayırdık.
Ona büyü yapacağım ve bir kurbağaya çevireceğim.
Kuyudaki bir kurbağa okyanusu bilmez.
Kurbağayı kara kurbağasından ayırt edemem.
Soğuk, kurbağanın ince, nemli derisinden içeri sızıyor.
Bu ufak, erkek tungara kurbağası sadece bir yüksük boyutunda.
Boğazımda gıcık var.
Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.
Kurbağa yumurtası mı, zıpkınla balık avlamak mı? Yiyecek her görevin önemli bir parçasıdır.