Translation of "Gardien" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Gardien" in a sentence and their turkish translations:

Il est gardien de but.

O bir kaleci.

Tom est un gardien d'immeuble.

Tom bir kapıcıdır.

Parfois le charognard parfois le gardien

bazısında çöpçü bazen de bekçi

Je travaille comme gardien de musée.

Bir müze görevlisi olarak çalışıyorum.

Suis-je le gardien de mon frère ?

Biraderimin bakıcısı mıyım ben?

Il travaille comme gardien dans un entrepôt.

Bir depoda güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

Une année, j'ai recruté un gardien de Colombie.

Bir senesinde Kolombiya, Güney Amerika'dan bir kaleci aldım.

Le gardien de nuit a un chien-loup.

Gece bekçisinin bir polis köpeği var.

Le gardien de troupeaux entra dans le bar.

Kovboy salona girdi.

Tom fut gardien de prison pendant dix ans.

Tom on yıldır bir hapishane gardiyanıdır.

J'ai été gardien de prison pendant dix ans.

On yıldır hapishane müdürüydüm.

Quand vous êtes gardien, vous avez cet uniforme spécial,

Kaleci olduğunuzda özel formanızı giyersiniz

Ton gardien de sécurité ne me laisserait pas entrer.

Güvenlik görevlin içeri girmeme izin vermedi.

Pour le match d'aujourd'hui Tom est le gardien de but.

Bugünkü maç için Tom kalecidir.

Il y avait une irrégularité, le gardien faisait respecter la loi

düzensizlik vardı ortada bekçi ise kanunları uyguluyordu

Je demanderai au gardien de s'occuper de la fuite devant le vestibule.

Bina yöneticisinden ön koridordaki sızıntıyı görmesini isteyeceğim.

Ne conduis jamais plus vite que ton ange gardien ne peut voler.

Asla koruyucu meleğinin uçabileceğinden daha hızlı sürme.