Examples of using "Falaise" in a sentence and their turkish translations:
Sarp bir kayalığın tepesine tırmandılar.
Uçurum neredeyse diktir.
Kayalıklara mı tırmanayım, kıyıdan mı dolaşayım?
Tom uçurumdan atladı.
Uçurumun kenarına yakın dikkatli olun.
Pekâlâ, kaya tırmanışını seçtiniz.
Kıyıdan dolaşmak istiyorsanız "Sağ"a.
Hadi, araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.
O, uçurumun kenarında durdu.
Kararı siz verin. Kıyıdan mı, kaya tırmanışı mı?
Kıyıdan gitmek isterseniz "Sağ"a ve "Tamam" tuşlarına basın.
Uçurum deniz üzerinde duruyor.
Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?
Kayalıkların üstünde eski bir kale duruyor.
Tek seçenek var: Bu tepeden halatla inmek.
Burası dik bir uçurum, dümdüz. Muhtemelen 45 metreden fazladır.
Kayalık tırmanışları her zaman tehlikeli olur. Burası oldukça dik görünüyor
Kayalıklara tırmanmak istiyorsanız "Sol"a ve "Tamam" tuşlarına basın.
Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.
Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.
Buraya kuracağım, hazırlayacağım ve tepeden aşağı koşacağım.
Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.
Bir kayalığın tepesinden bağırırsan sesinin yankısını duyabilirsin.
Uçurumun üstünde duran bir adam boşluğa atlayarak intihar etmek üzereydi.