Examples of using "Disputer" in a sentence and their turkish translations:
Keşke onlar dövüşmeyi bıraksalar.
Seninle tartışmaktan nefret ediyorum.
Neden her zaman tartışmak istiyor gibi görünüyorsun?
Tartışamayacak kadar çok yorgunum.
Onlar tartışıyor.
Herkes tartışmaya başladı.
Ben sık sık komşularımın tartıştığını duyabiliyorum.
Lütfen kavga etmeyi keser misiniz?
- Tartışmaktan yorgunum.
- Tartışmaktan bıktım.
Herkes tartışmaya başladı.
Seninle tartışmayacağım.
- Tartışmayı kesin.
- Tartışmayı kes.
Siz ikinizin tartışmayı bırakmasını istiyorum.
Lütfen tartışmaktan vazgeçin.
Seninle tartışmak için vaktim yok.
O onunla tartışmaya niyetli değildi.
Tartışmıyoruz.
İyi bir evlilikte uyumlu biçimde tartışabiliriz.
Tartışıyorlar.
O, onunla tartışmaktan daha iyisini biliyordu.
O, onunla tartışmayacak kadar akıllıdır.
Tartışarak daha az ve çalışarak daha çok zaman harcayalım.
Kimse bunu inkara edemedi.
Onları bir odaya koyacağım ve onların savaşmasına izin vereceğim.
Birbirimizle dövüşmemeliyiz.
Sadece seninle dövüşmek istemiyorum.
Bazen insanlar patent sahibi bilim insanı
- Münakaşa etmek kimseye bir şey kazandırmamıştır.
- Tartışmak kimseyi bir yere vardırmamıştır.
Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!
Dan, dairedeyken Matt ve Linda'nın koridorda tartıştıklarını duydu.
Onunla tartışmaya hiç gerek yok.
Bir an kavga edip bir an öpüşüyorlardı.