Examples of using "Distinguer" in a sentence and their turkish translations:
İkizleri birbirinden ayırtedebilir misin?
Onları birbirinden ayırt etmek kolaydır.
Ben iyi ile kötüyü ayırt edebiliyorum.
Bir koyunu bir keçiden ayırabilir misin?
Onu kız kardeşinden ayırt edebiliyor musun?
Uzakta bir kule fark edebildim.
Bir alligator'u bir crocodile'den ayırt edebilir misin?
Seni erkek kardeşinden ayırt etmek zor.
ve korelasyonla neden sonuç ilişkisini ayırt etmek için.
Ahtapot izlerinin, deniz kestanesinden farkı ne?
İkizleri birbirinden ayırt edemiyorum.
Doğruyu yanlıştan ayırabiliyorum.
Bir İngiliz ile Amerikan'ı nasıl ayırt edersiniz?
Bu ikizleri birbirinden ayırt edemezsin.
Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
Ona musallat olan iblisleri görmesi zordur.
Ama bir süre sonra, farklı orman türleri görüyorsunuz.
Buğdayı arpadan ayırt edebilir misin?
Seni erkek kardeşinden ayırt etmek zor.
Betty neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyemez.
O neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayıramaz.
Onu erkek kardeşinden ayıramıyorum.
Onun ne söylediğini anlamam oldukça zordu.
Bir çocuk bile doğru ile yanlışı ayırt edebilir.
- Onu kardeşinden ayıramıyorum.
- Onu kardeşinden ayırt edemem.
İyiyi kötüden ayırt etmek kolaydır.
O doğruyu yanlıştan ayıramaz.
Biz onu küçük kız kardeşinden ayırt edemeyiz.
Bu fotoğraf çok bulanık. Yüzünü ayırt edemiyorum.
çünkü düşmanı dosttan ayırmanın tek yolu buydu.
Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.
Ben dinledim ama onların ne söylediğini çıkaramadım.
İlk görüşte arpayı buğdaydan ayırabilir misin?
İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.
Çoğu Avrupalı, bir Japon'u bir Çinli'den ayırt edemez.
İki erkek kardeş birbirlerine o kadar çok benziyorlar ki onları birbirlerinden zorlukla ayırt edebiliyorum.
Onlar arasında ayrım yapamam.
Ben bir motif görmeye başlıyorum.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
Doğru ve yanlışı ayırt etmelisin.
Kurbağayı kara kurbağasından ayırt edemem.
Şu küçük evi görebiliyor musun?