Examples of using "Disposes" in a sentence and their turkish translations:
Bir pasaportun var mı?
- Suyunuz var.
- Senin suyun var.
Başlamak için yeterli bilginiz var mı?
- Yeterince deneyim sahibi değilsin.
- Yeterli deneyimin yok.
Bir mazeretin var mı?
Aşınız var mı?
Kaç çift çorabın var?
Pasaportun var mı?
Ne kadar paran var?
Hangi kanıtın var?
Hiç paranız yok.
Senin alternatifin yok.
- Avcılık ruhsatınız var mı?
- Av ruhsatın var mı?
Balıkçılık ruhsatınız var mı?
Eğer bir vizen varsa sadece Çin'e gelebilirsin.
Ateşin var mı?
Peçeteleri katla ve her tabağın yanına bir tane koy.
Verandada bir masan var mı?
Bu ne kadar paran olduğuna bağlıdır.
Bir planın olduğunu varsayıyorum.
Yeterli paran var mı?
Maçınız var mı?
Yarından sonra boş vaktin var mı?
Ne kadar paran olduğunu bana tekrar söyle.
İznin var, değil mi?
Geri gelmek için 36 saatin var.
Yeterli zamanınız var.
- Ne kadar paran var?
- Kaç paran var?
Kredi kartın var mı?
Bu anahtarın birden fazla kopyasına sahip misin?
Bir klimanız yok mu?
Ben ölmeden önce arazime sahip olmanı istiyorum.
Bir keratan var mı?
Herhangi bir mazeretin var mı?
Benim numaram sende var. Bir ara beni ara.
- Zamanın yok.
- Zamanınız yok.
Sanırım ihtiyacını almak için şimdiden yeterli paran var.
- Neyiniz yok?
- Neyin yok?
- Cep telefonunuz var mı?
- Cep telefonun var mı?
Senin cep telefonun var mı?
- Senin cep telefonun var mı?
- Cep telefonunuz var mı?
- Cep telefonun var mı?
Umarım sigortan vardır.