Translation of "D'attraper" in Turkish

0.075 sec.

Examples of using "D'attraper" in a sentence and their turkish translations:

Et essayer d'attraper du gibier.

ve bir şey yakalamaya çalışırım.

Il se dépêcha d'attraper le train.

O, treni yakalamak için acele etti.

Je suis en train d'attraper froid.

Ben soğuk alıyorum.

Quelle est notre meilleure chance d'attraper à manger ?

Yiyecek yakalamak için en iyi ihtimalimiz ne?

On va tenter d'attraper un mouton pour se réchauffer.

Isınmak için koyun yakalamayı denemek istiyorsunuz demek?

Quel est le meilleur moyen d'attraper ce reptile venimeux ?

Bu zehirli sürüngeni yakalamaya çalışmanın en iyi yolu nedir?

L'accident de la circulation m'a empêché d'attraper le train.

Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.

La personne que nous essayons d'attraper est très dangereuse.

Yakalamaya çalıştığımız kişi çok tehlikeli.

Je suis parti tôt afin d'attraper le premier train.

İlk trene yetişebilmek için erken çıktım.

Elle n'osait pas quitter la pièce de peur d'attraper froid.

O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor.

Pour éviter d'attraper un rhume, prenez beaucoup de vitamine C.

Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.

Une des fonctions importantes d'un policier est d'attraper les voleurs.

Polislerin önemli bir işlevi hırsızları yakalamak.

- Je me levai tôt, le matin suivant, afin d'attraper le premier train.
- Je me suis levé tôt, le matin suivant, afin d'attraper le premier train.

İlk treni yakalamak için ertesi sabah erken kalktım.

- Je me suis levé plus tôt que d'habitude afin d'attraper le premier train.
- Je me suis levée plus tôt que d'habitude afin d'attraper le premier train.

İlk trene yetişmek için her zamankinden daha erken kalktım.

Je commence à avoir faim, alors quelle est notre meilleure chance d'attraper à manger ?

Acıkmaya başladım, peki yiyecek yakalamamızın en iyi yolu nedir?

Il est plus facile d'attraper un cheval fugitif que de rattraper un mot échappé.

Kaçmış bir atı yakalamak söylenmiş bir sözü geri almaktan daha kolaydır.

De fait, il vient juste d'attraper cet oiseau en plein vol, avec les dents.

Gerçek şu ki, o sadece havadaki şu kuşu dişleriyle yakaladı.

J'ai été en mesure d'attraper le dernier train parce que j'ai marché très vite.

Çok hızlı yürüdüğüm için son trene yetişebildim.

La tactique dilatoire de Lannes a permis à Napoléon d'attraper l'armée russe dos à la rivière

Lannes'ın erteleme taktikleri, Napolyon'un Rus ordusunu sırtını nehre

- Il se dépêcha pour être à l'heure pour le train.
- Il se dépêcha d'attraper le train.

Trene zamanında yetişmek için acele etti.