Examples of using "Critique" in a sentence and their turkish translations:
Senin eleştirin adil değil.
Eleştirel düşünme nedir?
O sert bir eleştirmen.
O sert bir eleştirmen.
Durum kritik.
O bir yemek eleştirmeni.
Kimse ülkemi eleştirmiyor.
Hiç eleştiriye tahammül etmeyeceğim.
Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın.
yine yoğun dozda eleştiri olan bir filmdi aslında
Onu eleştiren herkes bela arıyor.
O yazardan ziyade eleştirmendir.
O, kritik durumdaydı.
Onu herkesin içinde eleştirme.
- Tom kritik durumda.
- Tom'un durumu kritik.
- Tom ciddi durumda.
Oradaki durum kritikti.
Tom bir sanat eleştirmeni ve tarihçidir.
Annen kritik durumda.
Bu kadar kritik olmayın.
Başkalarının eksikliklerine karşı çok hassasınız.
O bir eleştirmen olarak gittikçe daha çok ünlü oldu.
mükemmel bir eleştiri komedisiydi yine
doğrudan doğruya eleştiri başladı artık burada
yine eleştirisel bir filmdi
Eleştiriye çok duyarlı.
Bir kitap raporu yazmam gerekiyor.
O, söylediğim her şeyde hata bulur.
- Yapıcı eleştiri her zaman sıcak karşılamadır.
- Yapıcı eleştiri her zaman beklerim.
açıklık ve eleştirel düşünme için, ilham ve harekete geçme için bir gün.
CA: Yani, bu fikirle ilgili olası bir felsefi eleştiri de
İklim, küresel bir kriz noktasına ulaştı.
eleştirel düşünmek -- bilimi böyle ilerletiriz --
esnaf kötü davranıyor. Güzel bir eleştiri
sadece eleştiri diye de bakmayın olaya
Eleştiriye karşı çok duyarlı olma.
Bu yazının yazarı ünlü bir eleştirmendir.
Müzisyenler genellikle eleştiriye duyarlıdır.
MR: Hayır, bir oyun atalım, incelemek için atıyoruz.
bütün eleştirdiği şeyler günümüzde hala devam ediyor
O bir eleştirmen olarak gittikçe daha çok ünlü oldu.
Çoğu yazar eleştirilere karşı hassastır.
Aktörün performansının eleştirisi adildi.
Gergedanın üç türü ciddi olarak tehlike altında.
ekvator bir taşma noktasına ulaşana kadar büyür ve büyür.
eğitim sistemine eleştiri olarak balyoz indiriyordu resmen
bu kişiler kendilerini eleştirilmesine tahammül edemezler
Tom en ufak bir eleştiri izine kızar.
çıkar ilişkisini anlatan mükemmel bir eleştiri filmiydi yine
kılıbık filminde ise bambaşka bir eleştiri vardı yine
Film karışık eleştiriler aldı.
O eleştiriye duyarlıdır.
Kurşun, onun göğsüne girdi, onu kritik durumda bıraktı.
Silahlı üç kurban kritik durumda.
Yaşamak için filmler, video oyunları ve teknolojiyi değerlendiriyorum.
yine eleştiriler bu filmde oldukça hızıyla devam ediyor
ağalık düzeni olmazsa olmazlardan zaten ağalık düzenine neredeyse her filminde eleştiri var
Rica ederim eğer seni eleştirirsem bana kızma.
Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin
olmadığını anlayana kadar saldırgandan uzaklaşmaya çalışır.
iyi aile çocuğunda ise bambaşka bir eleştiri vardı
- Belgesel, yoksulların durumu hakkında bilinçlendirmek demektir.
- Belgesel, yoksulların durumuyla ilgili bilinci arttırmayı amaçlıyor.
her şeyin eleştirisini yaparken futbol ile mafyanın ilişkisini eleştirmesin mi o konuya girmesin mi
bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi
Herkesin önünde onun hakkında kötü konuşma!
Amerika'dan geliyor. Ve şimdi kendi köken ülkelerine yeni ve daha eleştirel
Niçin onu bu kadar eleştirdiğini anlamıyorum.
Denemeden ahkâm kesme.