Examples of using "Coule" in a sentence and their turkish translations:
Burnunuz akıyor.
Burnum akıyor.
Musluk çalışıyor.
Tekne batıyor.
Gemi batıyor.
Burnun akıyor!
Bu noktada düşünmesi çok zor bir şey değil.
Bir mendil al, burnun akıyor.
suyun yerlere aktığını,
Dere göle akar.
Burnum akıyor.
Her şey akar ve hiçbir şey kalmaz.
Ahşap yüzer, ancak demir batar.
bu ada suda batmıyor
Nehir vadinin içinden geçiyor.
Nehir iki ülke arasındaki akmaktadır.
Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
Bu nehir benim köyümden geçer.
Kesinlikle.
Sen nehri Paris havzasının merkezine doğru akar.
Ren, Fransa ve Almanya arasında akar.
Bu nehir yüzmek için çok akıntılı.
Son sayfada Mary, "Gemi batıyor." diye yazdı.
Onların kanı, bir çoğumuzda gezdiği gibi bende de geziyor.
Boğazım ağrıyor ve burnum akıyor.
Paristen akan nehre Seine denilmektedir.
"Fransızca dili akar." "Evet, bir ishalin aktığı gibi."
prompter şu bir cam düşünün camda yazı akıyor
Bu belli.
Fareler batan gemiyi terk ederler.
- Elbette.
- Doğal olarak.
Ren nehri Fransa ve Almanya arasında akar.
- Kışları sürekli burnum akar.
- Her kış aralıksız burun akıntım olur.
Seine Paris boyunca akar.
Luciano'nun arkasında topluluk olabilir fakat o hâlâ acemi bir çaylak.
Seine Paris boyunca akar.
Paris'in içinden akan nehir, Seine'dir.