Examples of using "Conseilla" in a sentence and their turkish translations:
O, dikkat tavsiye etti.
O, ona ne yapacağı hakkında nasihat etti.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
O, ona nerede kalacağını tavsiye etti.
Ona gitmemesini tavsiye etti.
- Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- Doktoru ona sigarayı bırakması tavsiyesinde bulundu.
O onun oraya gitmesini tavsiye etti.
Doktor daha fazla egzersiz yapmamı tavsiye etti.
O, ona onu yapmamasını tavsiye etti.
Annem bir değişiklik için yürümemi tavsiye etti.
Doktor onun evde kalmasını tavsiye etti.
Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.
Tom ona ikinci el araba satın almamasını önerdi.
O, bana nerede kalacağımı tavsiye etti.
O ona gece tek başına dışarı çıkmamasını tavsiye etti.
Doktor Bay White'a çok sigara içmemeyi önerdi.
O ona dakik olmasını tavsiye etti.
Onun dakik olması onun tarafından tavsiye edildi.
O, o konuda ona öğüt verdi.
Tom Mary'ye gece geç saatlere kadar dışarıda kalmamasını tavsiye etti.
O ona emniyet kemerini bağlamasını tavsiye etti.
O ona oraya yalnız gitmesini tavsiye etti.
O ona derhal eve geri gelmesini tavsiye etti.
Doktorum bana bir süreliğine alkol içmekten kaçınmamı önerdi.
O, ona bir bisiklet kullanmasını tavsiye etti.
O, ona daha dikkatli olmasını tavsiye etti.
O ona içmekten vazgeçmesini tavsiye etti.
O ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
O, ona parayı alması için nasihat etti.
O, derhal dönmesi için onun tarafından nasihat edildi.
Ona onun tarafından içmeyi bırakması tavsiye edildi.
Ona, onun tarafından doktorunu dinlemesi tavsiye edildi.
Sigarayı bırakması için ona onun tarafından nasihat edildi.
Ona onun tarafından gitmemesi tavsiye edildi.
O, ona çok fazla çalışmayı durdurmasını tavsiye etti.
O ona evde kalması gerektiğini tavsiye etti.
O ona sigarayı azaltmasını tavsiye etti.
O ona daha fazla egzersiz yapmasını tavsiye etti.
O ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.
O ona sıkı bir diyet yapmasını tavsiye etti.
O ona sözünü tutmasını tavsiye etti.
O ona daha erken çıkmasını tavsiye etti.
O ona zayıflamasını tavsiye etti.
Ona daha fazla kitap okumasını tavsiye etti.
O ona bir avukat görmesini tavsiye etti.
O ona dişçiyi görmesini tavsiye etti.
O, ona dinlenmesini tavsiye etti.
O, ona ilacı almasını tavsiye etti.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
O, ona nerede kalması gerektiği konusunda tavsiyede bulundu.
Ona, onun tarafından daha çok egzersiz yapması tavsiye edildi.
Ona, onun tarafından polislere gitmesi tavsiye edildi.
Ona onun tarafından kilo kaybetmesi tavsiye edildi.
Ona onun tarafından daha çok çalışması tavsiye edildi.
O, ona hangi kitapları okuyacağı konusunda akıl verdi.
Tom Mary'ye dinlenmesini tavsiye etti.
George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
O, ona çok fazla içmemesini tavsiye etti.
O ona daha fazla süt içmesini tavsiye etti.
O ona bisikletle gitmesini tavsiye etti.
O ona eve erken gitmesini tavsiye etti.
O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
O, ona uzun bir tatil yapmasını tavsiye etti.
O, ona çok hızlı araba sürmemesini tavsiye etti.
O, ona yemekler arasında yememesini tavsiye etti.
O ona çok fazla tuz kullanmamasını tavsiye ederdi.
O ona sabah ilk trene yetişmesini tavsiye etti.
O, ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
Ona Amerikada'ki hayatından bahsetmesini istedi.
O, ona iki gün daha yatakta kalmasını tavsiye etti.
O ona bir avukat görmesini tavsiye etti, o öyle yaptı.
O, ona otobüse binmek yerine yürümesini tavsiye etti.
O ona hâlâ gençken yurt dışına gitmesini tavsiye etti.
Ona onun tarafından hâlâ gençken yurt dışına gitmesi tavsiye edildi.
Tom Mary'ye Web'te okuduğu her şeye inanmamasını tavsiye etti.