Examples of using "Cerf" in a sentence and their turkish translations:
O bir geyik mi?
Okçu geyiği öldürdü.
Bir geyiğe rastladım.
Geyik tek başına koşuyordu.
Tom ipi uçurtmaya bağladı.
Geyik, yaşamı için kaçtı.
O bir uçurtma uçurdu.
Ben geyiğin izlerini izledim.
Sana bir uçurtma aldım.
Tom bana bir uçurtma satın aldı.
Uçurtma ağaçta sıkıştı.
Biz geyiklerin izini takip ettik.
Geyik güçlü olduğundan daha hızlıdır.
Uçurtma gökyüzünde gözden kayboldu.
Tom uçurtmaya biraz ip bağladı.
Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.
O, geyiğe bir ok attı.
Geyik Jane'in üç katı kadar ağırdır.
O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.
Biri benim uçurtma ipimi kesti.
Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Geyiği vurmaya gönlü elvermedi.
Pazar günü plajda uçurtma uçuruyorduk.
Köpekler geyiklerin etrafını çeviriyorlardı.