Translation of "Betty" in Turkish

- Betty l'a tuée.
- Betty l'a tué.

Betty onu öldürdü.

C'est Betty.

O Betty'dir.

Betty l'a tuée.

Betty onu öldürdü.

Betty conduit rapidement.

- Betty hızlı araba sürer.
- Betty hızlı sürer.

- Betty tua sa mère.
- Betty a tué sa mère.

- Betty annesini öldürdü.
- Betty, onun annesini öldürdü.

- Betty parle très bien l'espéranto.
- Betty parle très bien l’espéranto.

Betty çok iyi Esperanto konuşuyor.

Betty les tua tous.

Betty onların hepsini öldürdü.

Betty arrose les fleurs.

Betty çiçekleri suluyor.

Quatre ans plus tard, quand j'ai joué Betty dans « Ugly Betty »,

Dört yıl sonra, Çirkin Betty'yi oynamaya başlayınca,

Betty a une voix charmante.

Betty'nin tatlı bir sesi var.

Betty est professeur de danse.

Betty bir dans öğretmeni.

Betty aime la musique classique.

- Betty klasik müziği sever.
- Betty klasik müzik sever.
- Betty klasik müzikten hoşlanır.

Betty pourra venir avant midi.

Betty öğleden önce gelebilecek.

Betty est arrivée la dernière.

Betty sonuncu geldi.

"Betty" est juste un surnom.

"Betty" sadece bir takma addır.

Betty a tué sa mère.

- Betty annesini öldürdü.
- Betty, onun annesini öldürdü.

Malgré le succès de « Ugly Betty »,

Ama "Çirkin Betty"nin başarısına karşın,

Betty s'est étendue sur le lit.

Betty kendini yatağa attı.

Betty semblait surprise par les nouvelles.

Betty habere şaşırmış görünüyordu.

Betty a tué sa propre mère.

Betty, kendi annesini öldürdü.

Tom parle espagnol, et Betty aussi.

Tom İspanyolca konuşuyor, ve Betty de.

Betty est une tueuse en série.

Betty bir seri katil.

Betty est allée à la mer hier.

Betty dün denize gitti.

Betty parle comme si elle savait tout.

Betty sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

Betty a déjà été condamnée pour vol.

Betty çoktan hırsızlıktan hüküm giymişti.

Betty a été mordue par une chauve-souris.

Betty bir yarasa tarafından ısırıldı.

Betty ne peut pas distinguer le bien du mal.

Betty neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyemez.

Betty a toujours réussi à obtenir ce qu'elle voulait.

Betty her zaman istediğini alabildi.

Susan ne peut pas venir, mais Betty viendra certainement.

Susan gelmeyebilir, ama Betty kesinlikle gelecek.

La première fois que j'ai rencontré Betty, j'étais nerveux.

Betty ile ilk tanıştığımda gergindim.

Betty ne sait pas garder un secret pour elle très longtemps.

Betty herhangi bir sırrı uzun bir süre kendinde tutamaz.