Examples of using "Avertir" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u uyaracak mısın?
Onları uyarmak zorunda kalacağım.
- Onları uyarmayı denedik.
- Onları uyarmaya çalıştık.
Sanırım Tom uyarılmalı.
Herkesi uyarmak için önde koştum.
- Seni uyarmak istiyorum.
- Sizi uyarmak istiyorum.
Tom'u tehlike ile ilgili uyarmalıydık.
Sanırım Tom bizi bir şey hakkında uyarmaya çalışıyordu.
Onları uyarmalıyız.
Onları uyarmalıyım.
Bence Tom'un ebeveynlerine haber vermeliyiz.
Biz polisi aramalıyız.
Belki Tom bizi bir şey hakkında uyarmaya çalışıyor.
Tehlikede olduğun konusunda seni uyarmak için buraya geldim.
Onlara bir uyarı vermeksizin insanların maaşlarını kesemeyiz.
Onu yapmaman için seni uyarmaya geldim.
Yunanlılar virgülü icat ettiler, edebiyatları için değil, oyuncuları için, onları yaklaşan uzun bir cümleye hazırlamak için derin bir nefes almaya ikna etmek; bu nedenle virgül, duraklama noktasını temsil eder.