Examples of using "Arrivèrent" in a sentence and their turkish translations:
Neredeyse herkes zamanında geldi.
Onlar geldiklerinde ben zaten ayrılmıştım.
Hemen hemen herkes zamanında geldi.
Son trene zamanında yetiştim.
Onlar otele vardılar.
Onlar çok kısa sürede geldi.
Onlar onun yalan söylediği sonucuna vardılar.
Öğrencilere 20 dolar verip şunu söyleyecek kadar ileri gittiler:
- Atalarımız bu ülkeye 150 yıl önce geldi.
- Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldiler.
Onlar oraya şafaktan önce geldi.
Misafirler vardığında piyano çalıyordu.
Onlar dağın eteğine geldiler.
Sağlık görevlileri birkaç dakika içinde olay yerine geldi.