Examples of using "Anxiété" in a sentence and their turkish translations:
ve bununla gelen aklının gerisindeki kaygı bulutu da yok.
endişeli bir şekilde saatime bakıyordum
Tom endişesini artık saklayamaz.
O bir tebessümle acısını sakladı.
Anlattım onlara depresyonumu ve kaygılarımı anlattım,