Examples of using "Anciens" in a sentence and their turkish translations:
atalarımız yanılıyorlardı.
Eski kitapları severim.
Anlamak için Antik Yunanlara geri dönmemiz lazım.
Bu, yaşlılar arasında popülerdir.
o zaman eski mısırlılar elektrik mi kullanıyorlardı
Onun birkaç güzel antika mobilyası var.
eski mısırlılar pi sayısını biliyordu
Kyoto eski tapınakları ile ünlüdür.
Tom benim eski öğrencimdir.
Bazen Tom eski dostlarıyla görüşmeye geliyordu.
Piramitler antik çağda inşa edildiler.
İhtiyar heyeti onu köyden kovmaya karar verdi.
çok eski zamanlarda bir topluluk vardı
Londra'da eski bir öğrencimle karşılaştım.
O, antikanın iyisinden anlar.
Bu kitapçı özellikle eski ve nadir kitaplarla ilgileniyor.
Ancak bugün, belki de eski filozoflarımıza bir övgü olarak
Dan eski kiracılarından biri tarafından dava edildi.
ama daha eski çağlar bu tür hastalıklara pek rastlamıyoruz
Yeni arkadaşlar edinirsen , eski arkadaşlarını unutma.
Yaşlı insanlara saygı duymalısınız.
Eski kitaplar yazarlar, yenileri ise okuyucular içindir.
Eski zamanlarda kullanılan tedavülden kalkmış bir 70 dolar da çıkıyor üstelik
Kyoto'da hem eski hem de modern yapıları görebilirsiniz.
Eski astronomlar takımyıldızları fark ettiler ve onlara isimler verdiler.
Onun yüzündeki bir şey bana gerçekten eski bir erkek arkadaşımı hatırlattı.
İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan dördünü işe almak oldu.
Emekli olan eski profesörüme sordum,
yine şehrin isimleri eski dönemi eski olarak gösterildi
Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek
Onun antikalarda gözü var.
kendinden daha eski olan önemli yerlerden önemli taşlar getirtildi
fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor
yani eski mısırlılar 4 bin yıl önce pi sayısını kullanıyorlardı
ya eski mısırlılar teknoloji olarak bizden ilerideler yada uzaylılar yaptı