Examples of using "Allant" in a sentence and their turkish translations:
ekonomimizin
İşe giderken ufak çaplı bir trafik kazası geçirdim.
ve yirmi yıla varan cezalar aldılar
bunlara astım ve kanser de dahil. Bum, işte.
ona iğneleyici bir biçimde takılmaya,
Okula giderken ona rastladım.
- Okula giderken Tom ile karşılaştım.
- Okuluma giderken Tom'la karşılaştım.
Tom okula giderken Mary'ye rastladı.
John okula giderkenMary ile karşılaştı.
Tom okula giderken Mary ile karşılaştı.
Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.
Okula giderken cüzdanımı kaybettim.
Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.
Tom okula giderken Mary diye birine çarptı.
Okula giderken bu mektubu benim için postalar mısın?
Araba havalimanına giderken bozuldu.
Arabası işe giderken bozuldu.
Tom bu sabah okula giderken Mary ile karşılaştı.
O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.
Her sabah okula giderken o köprüden geçiyorum.
Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.
Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.
Okula giderken bu mektubu postalamayı unutma.
İstasyona giderken öğretmenime rastladım.
Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum.
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.