Translation of "Adopté" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Adopté" in a sentence and their turkish translations:

Tom est adopté.

Tom evlat edinilmiş.

J'ai été adopté.

Ben evlat alındım.

- Ils ont adopté un enfant.
- Elles ont adopté un enfant.

Onlar bir çocuğu evlet edindi.

Tom a été adopté.

Tom evlatlıktı.

Il a adopté l'orphelin.

O, yetimi evlatlık kabul etti.

- Tom ne sait pas qu'il est adopté.
- Tom ignore qu'il est adopté.

Tom evlatlık olduğunu bilmiyor.

J'ai adopté donc un plan.

Bundan dolayı, bir plan yaptım.

Il a adopté une loi

Bir yasa çıkarmıştır

Nous avons adopté un enfant.

Biz bir çocuğu evlatlık aldık.

Il a adopté son idée.

O, onun fikrini benimsedi.

Cet enfant a été adopté.

Bu çocuk evlat edinildi.

Nous l'avons adopté comme notre représentant.

Onu temsilcimiz olarak seçtik.

- J'ai été adopté.
- J'ai été adoptée.

Ben evlat edinildim.

Maria a adopté un enfant orphelin.

Maria yetim bir çocuğu evlat edindi.

Ils ont adopté la petite fille.

O, küçük kızı evlatlık aldı.

Tom et Mary ont adopté John.

Tom ve Mary, John'u evlat edindiler.

J'ai aimé ton idée et l'ai adopté.

Fikrini beğendim ve benimsedim.

Tom a adopté notre méthode de comptabilité.

Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.

Tom et Mary ont adopté trois enfants.

Tom ve Mary üç çocuğu evlat edindiler.

- Apparemment, je suis adopté.
- Apparemment, je suis adoptée.

- Görünüşe göre ben evlatlığım.
- Anlaşılan ben evlatlığım.

Tom a adopté les trois enfants de Mary.

Tom Mary'nin üç çocuğunu evlatlık edindi.

Je ne savais pas que j'avais été adopté.

Evlat edinildiğimi bilmiyordum.

L'anglais a adopté de nombreux mots venant du français.

İngilizce, Fransızcadan gelen birçok kelimeyi benimsemiştir.

Tom et Marie ont adopté un garçon de Chine.

Tom ve Mary, Çinli bir oğlan çocuğunu evlat edindiler.

Tom et Marie ont adopté un mode de vie minimaliste.

Tom ve Mary yetinmeci bir yaşam tarzını benimsedi.

Nous avons adopté des lois strictes pour empêcher que cela n'arrive.

Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.

- Nous adoptâmes une méthode alternative.
- Nous avons adopté une méthode alternative.

Biz alternatif bir yöntem benimsedik.

Tout le monde a adopté une attitude hostile envers les immigrés clandestins.

Herkes yasadışı yabancılar karşı düşmanca bir tavır aldı.

Dans son dernier souffle, il lui a dit qu'il avait été adopté.

Son nefesinde, ona evlat edinildiğini söyledi.

L'Allemagne a adopté un système de sécurité sociale dans les années 1880.

Almanya, 1880'lerde sosyal güvenlik sistemini benimsedi.

J'ai adopté le stockage dans le Cloud pour mes données de sauvegarde.

Verilerimi yedeklemede bulut depolamayı seçtim.

Domaines qu'il a adopté pendant des centaines d' années sur les oasis d'

yüzlerce yıldan fazla bir süredir benimsemiştir

Comme son plan est compliqué et cher, il ne sera vraisemblablement pas adopté.

Planı karmaşık ve pahalı olduğundan, muhtemelen uygulanmayacak.

Adopté une décision par le Parlement d'envoyer des unités de son armée en Libye

Türkiye, Parlamento aracılığıyla ordusunun birliklerini Libya'ya göndermek için bir karar

- Tom et Marie ont adopté un enfant handicapé.
- Tom et Marie adoptèrent un enfant handicapé.

Tom ve Mary özürlü bir çocuğu kabul ettiler.

Tom est né en Chine et a été adopté aux États-Unis à l'âge de trois ans.

Tom, Çin'de doğdu ve üç yaşındayken evlat edinilmek için ABD'ye gönderildi.

Après de vives discussions, un compromis a été adopté à l'effet que les fumeurs pourront maintenant fumer dans le coin pour fumeurs.

Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.