Examples of using "éloignée" in a sentence and their turkish translations:
Uzaklaştı.
Ondan uzak kal.
Gideceğimiz yer hâlâ uzun bir yol.
- İstasyon uzak değil.
- İstasyon az bir mesafede.
Yanıtınız amaçtan çok uzak.
Silahı indirdi ve yürüyüp gitti.
Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.
Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.
O, yavaşça benden uzaklaştı.
Okulun buradan uzakta mı?
Bunun anlamı bir dış gezegenin her iki yörüngesi için
Alpha Centauri, güneşimizden yaklaşık 4.37 ışık yılı uzaktadır.
Köpekten uzak durun.
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.
Adanın uzak tarafında güzel mavi bir gölcük bulduk.