Examples of using "Cousine" in a sentence and their turkish translations:
O, benim kuzenimle nişanlandı.
Mary Tom'un kuzeni.
O benim kuzenimle evlendi.
Tom kuzenini öptü.
Gerçeği söylemek gerekirse, o benim kuzenim.
Onun kuzeni, onun adını hep unuturum, bir hemşireydi.
Tom, bu benim kuzenim.
Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.
Bu Tom'un kuzeniydi.
Havuzda yüzen kız kuzenimdir.
Kuzenim yarın evleniyor.
Luke, ben senin kuzeninim.
Botta kürek çeken kız kuzenimdir.
Kuzenim beni düğününe davet etti.
Mary, kuzeninin sorularını cevaplamaktan kaçınmak için başı ağrıyormuş numarası yaptı.
Kuzenim gelecek ay bir çocuk sahibi oluyor.