Translation of "éclairent" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "éclairent" in a sentence and their turkish translations:

Ces ondes lumineuses éclairent le mur

Bu duvarı aydınlatan ışık dalgaları

Les lumières de la ville éclairent la mer,

Şehrin ışıkları denize taşıyor...

Dans l'obscurité de la nouvelle lune, des galaxies lointaines éclairent le ciel nocturne.

Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.