Examples of using "Varmaa" in a sentence and their turkish translations:
Ama onun da garantisi yok.
Onun başaracağı kesin.
Altın fiyatının yükseleceği kesin.
O hiçbir şekilde kesin değil.
Kesin olmaktan uzaktı.
Jim'in o gün evde kaldığı kesin.
Onun o gün dışarı çıkmadığı kesindir.
Tom iyileşmeye başladı, ama henüz hayati tehlikeyi atlatmış değil.