Examples of using "Kaikkea" in a sentence and their turkish translations:
- Hoşça kal!
- Hoşça kalın!
Her şeyi test ettim.
Her şeyi düşünüyorsun.
Ve en önemlisi de, bunu görünür
- Her şeyi denedim.
- Ben her şeyi denedim.
Ben her şeyden nefret ederim!
Başka her şeyden önce güvenlik.
Onlar burada her şeyi satıyorlar.
Her şeyim var.
Her şeye sahipsiniz.
Her şeyden biraz yaptım.
Her şeyi satmak için onu kullanıyoruz.
Planlanmamış şeyler olabilir, ne bileyim.
Zihnim tüm bunlarla başa çıkamıyordu.
Bütün bu eşyayı kullanıyor musun?
Her şeye sahip olamazsın.
Bütün bu paraya bak.
- Her şey gönlünüzce olsun.
- Sana en iyiyi diliyorum.
- Her şey gönlünce olsun.
Duyduğunuz her şeye inanmayın.
Bunun hepsini yiyemeyeceğiz.
Ben mutlu olmaktan uzağım.
Okuduğun her şeye inanma.
O bana her şeyi anlatmadı.
Her şeyi son dakikaya bırakma.
- Her şeyi abartmak gibi bir alışkanlığın var.
- Her şeyi abartma alışkanlığın var.
Tom Mary'ye her şeyi söylemedi.
Yine de şimdi olmadığım tüm bu şeyler benim için de söylenebilirdi, eğer o on küsur yılı
yaşamın tamamı beslenmiş, korunmuş ve tutulmuş.
Her şeyden önce, birbirinize yardım etmelisiniz.
- Tüm başarıyı üstüme alamam.
- Tek başıma yaptım diyemem.
- Her şeyi ben yapmadım.
Her ikinize dünyadaki tüm mutlulukları diliyorum.
O hiçbir şekilde kesin değil.
Tom Mary'nin yaptığı her şeyi eleştirdi.
Tom'un söylediği hiçbir şeye inanma.
O bir beyefendiden başka her şeydir.
Her şeyin gönlünce olmasını diliyoruz Tom.
Tom'un söylediği her şeye inanmıyorum.
Kesin olmaktan uzaktı.
Tom her şeyi kendi yapamaz.
Tom her şeyi tek başına yapamaz.
Tom'un söylediği her şeye inanma.
Ben zaten size her şeyi anlatmadım mı?
Sevgin için teşekkür ederim. En çok da başkanlığım süresince
Söylediğiniz her şey size karşı kullanılabilir.
Gelecekteki çalışmalarında ona en iyisini diliyorum.
Şu anda her şeyi anlaman gerekmez.
Şu anda her şeyi anlaman gerekmiyor.
Tom'un söylediği her şeye inanamıyorum.
Tom'un sana söylediği her şeye inanmamalısın.
Scolopendra subspinipes alt edebileceği her şeyi avlar.
İhtiyacımız olan her şeyi almaya gücümüz yetmedi.
Yapılması gereken her şeyi yapmaya zamanım yok.
Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.
Çöldeki en önemli şeylerden biri, su bulabileceğiniz şeylere karşı gözünüzü açık tutmaktır.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
Bütün paranı çizgi romanlara harcama!