Examples of using "Jäi" in a sentence and their turkish translations:
Tom kaldı.
Tom orada kaldı.
- Tom geride kaldı.
- Tom kaldı.
Kim kaldı?
O, burada tek başına kaldı.
Boğazımda bir kemik sıkıştı.
O yalnız kaldı.
Tom emekli oldu.
- Tom oturmuş kaldı.
- Tom oturmaya devam etti.
Sadece Tom kaldı.
- Tom geride kaldı.
- Tom kaldı.
Tom yatıya kaldı.
Tom geç kaldı.
Tom benimle kaldı.
Suçüstü yakalandı.
Örümcek ağlarına takıldı.
Birkaç öğrenci arkada bırakıldı.
Kedim bir ağaçta sıkıştı.
Kedi ağaçta mahsur kaldı.
O on yaşındayken yetim oldu.
Tom sağlık gerekçesiyle erken emekli oldu.
Tom araç ile ezildi.
Tom trende kaldı.
Tom bir trafik sıkışıklığında yakalandı.
- Tom, 65 yaşındayken emekli oldu.
- Tom 65'inde emekli oldu.
- Tom 65 yaşında emekli oldu.
onları manipüle ettiğimden bihaber olarak seçtiğini keşfettik.
Ev o zamandan beri kapalı kaldı.
Tom sınavda kopya çekerken yakalandı.
Yangından sonra, sadece kül kaldı.
Tom'un arabası kara saplandı.
- Neredeyse bir araba tarafından çarpılacaktı.
- Ona az daha araba çarpıyordu.
On öğrenci kopya çekerken yakalandı.
Belki de tasması bir kayaya falan takılmıştır.
Tom burada kaldı.
Evet, oradaki küçük yarığa sıkıştı. Pekâlâ, bunu bağlayalım. İşte.
Arabanın arka koltuğunda bir kızı öperken yakaladı.
Tom Avustralya'ya giderken üç gün için Boston'da mola verdi.
Tom 65 yaşında emekli oldu.
- Tom 65'inde emekli oldu.
- Tom 65 yaşında emekli oldu.
Ne özledin?
Tom hastaydı ve okul yerine evde kaldı.
Çocuk kamyon geri geri giderken neredeyse eziliyordu.
Köpeğime bir araba çarptı.
Jim'in o gün evde kaldığı kesin.
Tom'un kazada hayatta kalması çok zayıf bir olasılıktır.
- Tom, Mary ile kaldı.
- Tom, Mary'yle kaldı.
Tom evde kaldı.
O bir kolyeyi çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.
Babam birkaç gün Frankfurt'ta kaldı.
Tom trenden indi.
Şimdi ne kaçırdım?
Bir ay boyunca Londra'da kaldı.
Yazıcının içinde bir kağıt parçası sıkıştı ve artık çalışmıyor.
Tom otobüsten indi.
Tom neredeyse bir araba tarafından çarpılacaktı.
John söylenildiği gibi evde kaldı.
Kouji şanslıydı; onun trafik kazası yalnızca arabasının yanında küçük bir çizik bıraktı.