Examples of using "Sama" in a sentence and their turkish translations:
Her neyse!
Aynı şey bana da oldu.
O aynı şey değil.
Giyeceğim takım,
- Ha Ali Hoca, ha Hoca Ali.
- Ha Hoca Ali, ha Ali Hoca.
Eskiden olduğum aynı insan değilim.
Aynısı Tom için de geçerli.
Bu aynı eski sorun.
İkimiz de aynı soruna sahibiz.
O gerçekten aynı şey değil.
- Aynı sorun kendimde vardı.
- Aynı sorunu kendim yaşadım.
Bütün uzmanlar aynı fikirde değil.
Seninle aynı soruna sahibim.
Seninle aynı sorunu yaşıyorum.
Ben eskisi gibi değilim.
Bilmek, anlamakla aynı değildir.
Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.
Heyecanlanmak, kızmakla hiç de aynı değildir.
Yıllardır aynı saç stiline sahibim.
Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."
Doğum günümüz aynı.
Sayın başkan, günaydın. Başkanlığınızın son dakikalarında neler hissediyorsunuz? Herhangi bir gün ne hissediyorsam onu.
Dünya üzerindeki Brezilya, Merkatör projeksiyonunda Brezilya ile aynı boyuta sahiptir.
Bütün erkekler bir çocuktur ve bir aile. Aynı hikaye onları yatmaya gönderir ve onları sabah uyandırır.
Ne söylersen söyle fikrimi değiştirmeyeceğim.
- Akşam yemeğini nerede yediğimiz benim için dert değil. O tamamen sana kalmış.
- Yemeği nerede yediğimiz umurumda değil. Bu tamamen sana kalmış.