Examples of using "Ennen" in a sentence and their turkish translations:
...gece oluncaya kadar.
- Ben diğerlerinin önünde geldim.
- Diğerlerinden önce vardım.
Ben burada yaşardım.
Dönmeden önce hafifçe fren yap.
Tom partilere giderdi.
Ve en önemlisi de, bunu görünür
Bu geceye dek.
Akşam yemeğinden önce çalıştım.
Kâr şöhretten daha iyidir.
Sen beni severdin.
Başka her şeyden önce güvenlik.
Orada yaşardım.
Ben bir polistim.
Eskiden zengindim.
Sen bilmeden önce ben biliyordum.
Cevap vermeden önce elini kaldır.
Basın özgürlüğü yoktu.
Ben Tom gibiydim.
Genellikle yediden önce yemek yeriz.
Hava kararmadan önce geri dön.
Buralarda bir kulübe vardı.
- Atlamadan önce bak.
- Hareket etmeden önce iyice düşün.
O bir centilmendi.
O onu severdi.
Ben varmadan önce o ölmüştü.
Oraya ondan önce geldin.
Tom çok içerdi.
Kullanmadan önce şişeyi salla.
Kahvaltıdan önce duş aldım.
Yarın öğleden sonra öncesinde değil.
Fakat koro uygulamasından önce değil.
Ondan önce ne oldu?
Posta öğleden önce gelir.
Genellikle yediden önce yemek yeriz.
Ne önce ne de sonra.
Ben bunda iyiydim.
Ben çok şikayet ederdim.
Tom'a saygı gösterirdim.
Geçmişte her şey daha iyiydi.
Avcılar şafaktan önce kalktılar.
Balıkçı adam şafaktan önce kalktı.
- Tom çiçek satardı.
- Tom eskiden çiçek satardı.
Tom Mary'yi öpmeden önce bir kızı asla öpmemişti.
Lütfen gelmeden önce ara.
Yatmadan önce dişlerini fırçalamayı unutma.
Tom ambulans gelmeden önce öldü.
...güneşin sıcağının tadını çıkarma vakti.
Brezilya'daki darbeyi duyurdu. HALKIN DEVRİMCİ ORDUSU
Konuşmadan önce her zaman düşünmelisin.
- TV izlemeden önce ev ödevini yap.
- Televizyon izlemeden önce ödevini yap.
- O, ikiye kadar gelmedi.
- İkiye kadar gelmedi.
O yemeden önce lütuf dedi.
O, hoş bir çocuktu.
Yemek yemeden önce ellerini yıka.
Akşam yemeğinden önce bir içki almak ister misiniz?
O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.
- Tom konuşmadan önce bir an duraksadı.
- Tom konuşmadan önce bir an tereddüt etti.
Biz öğleden önce oraya vardık.
Görünüşe göre, Tom bir öğretmendi.
Bu bisiklet Tom'a aitti.
Onlar performansın bitiminden önce ayrıldılar.
Onlar filmin sonundan önce ayrıldılar.
Sen buraya gelmeden önce yemek yedim.
Öğle yemeğinden önce neredeyse hiçbir şey yemem.
Öğle yemeğinden önce neredeyse hiçbir şey yemem.
İçeri girmeden önce kapıyı çal.
Tom öncekinden daha mutlu görünüyor.
Çok geçmeden önce kar yağmaya başlayacak.
Avustralya'da yaşardım.
Tom, oğlu doğmadan önce öldü.
Tom tam akşam yemeğinden önce geldi.
Kahvaltıdan önce duş aldı.
Hava kararmadan evde olun.
Ben söyleyene kadar ateş etme.
Vitesi düşürürken çoğu zaman frene basarım.
Koşmadan önce yürümelisin.
Evimin arka tarafında eskiden bir kiraz ağacı vardı.
Ben Tom'la çok takılırdım.
Tom dönmeden önce kaçalım.
Dana'yı geceden önce bulacak gibi görünmüyoruz.
Modern tıbbın başlangıcına dayanıyor.
Eğitim alanlar, robotlardan önce daha iyi öğreniyordu.
birinin pili diğerinden önce bitecek.
Üçte biri, bir ayını doldurmadan ölecek.
Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.
Kameraya da hiç alınmamıştır.
Daha önce hiç kayda alınmamış bir davranış.
Şafak sökmeden daha çok avlayacak.
Köy şimdi eskisinden farklı.
Baba nadiren sekizden önce eve gelir.
Soğumadan önce çorbanı ye.
Her şeyden önce, birbirinize yardım etmelisiniz.
Yolculuğa çıkmadan önce saç tıraşı olmak istiyorum.